Susmak bence bazen en iyisidir. Anlamayacak kişiye tek bir harf bile fazla. Kendimizi yormaya, nefes tüketmeye gerek yok. Ne söylersen söyle sadece kendi algılayabildiğini düşünmeye devam edecek.
Sessizlik, sadece dış dünyayla iletişimi kesmek anlamına gelmez; aynı zamanda içsel bir sükunet ve anlayışın bulunduğu bir durumu ifade eder. Bu durumda, sessizlik sadece dudakların kapanması değil, aynı zamanda insanın iç dünyasında derinleşmesi ve anlam arayışı içinde olmasıdır.
O zaman sessizliği ikiye ayırmak lazım. Dışa vurmuş hali ve içe vurmuş hali. Dışa vurmuş hali, konuşmaktır. Ama nasıl bir konuşmak? Konuşmadaki sessizliğimizi bizi en iyi tanıyan fark eder ancak. Sessizliğin içe vurmuş halini herkes bilir. İçten içe konuşur durursun, o durgunluğu yaşayan pek az insan vardır. En kesini kısmına katılmasam da bence de konuşmak büyük bir sessizlik barındırır.