Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Doğu Perinçek, Adil Özkol ve ben, liseden yakın arkadaştık. Şimdi üçümüz de Türk Ceza Yasası’nın 141 ve 142’nci maddelerinden tutukluyduk. Kendi kendime güldüm. Lise öğrencisi olduğumuz yıllarda, hep beraber “Kahramanlık Günleri” düzenlerdik. “Bin atlı akınlardı çocuklar gibi şendik…” Kahramanlık günleri çok geride kalmıştı. Akınlarda çocuklar gibi şen olanlar da! Şimdi bileklerimizde kelepçe, “devletin temeline dinamit koymak” diye özetlenen suçlardan ötürü tutukluyduk. Yani, demek Doğu, Adil ve ben, söz gelişi sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini kuruvermiştik kaşla göz arasında. Allah allah!... Sıkıyönetim davalarındaki iddiaları duydukça, okudukça: -Yahu, amma da sağlam sınıfmış bu burjuva sınıfı. Önüne gelen bu sınıf üzerinde hakimiyet kuruyor, yine de bu sınıfa bir şey olmuyor, diye gülüşürdük. Bu da bir cezaevi eğlencesiydi. Şu burjuva sınıfı üzerinde kimler egemenlik kurmamıştı: Ortaokul öğrencileri, albaylar, sendikacılar, generaller, genç kızlar, öğretmenler, işçiler, köylüler… Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Behice Boran ne yapmış? Sınıf tahakkümü kurmuş…Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu ne yapmış? O da sınıf tahakkümü kurmuş…Sol Yayınları sahibi Muzaffer Erdost’un suçu ne? Sınıf tahakkümü kurmak…Ya Türkiye Öğretmenler Sendikası Başkanı Fakir Baykurt’un suçu?...O da sınıf tahakkümü kurmak…Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Alacakaptan?... Efendim o da, sınıf tahakkümü kuran örgütlere Anayasa’yı ihlal ederek yol göstermiş. Bu suçların cezaları ne kadar? İdam cezasından başlıyor.Yirmi yıl, on beş yıl, öyle uzayıp gidiyor. Biz bu cezalara, bankaların ikramiye dağıtırken “milyon yağmuru” dedikleri gibi “ceza yağmuru” derdik. Tahakküm aşağı, tahakküm yukarı!
·
1 artı 1'leme
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.