(…)“Prensip sahibi astsubay”la birlikte, tümen komutanının odasına kadar geldik. Kazım Avdan şöyle baktı:
-Ha, Uğur, gelmiş.
“Prensip sahibi astsubay”a eliyle çıkmasını işaret ettikten sonra:
-Gel bakalım, gel otur şöyle.
Gösterdiği yere oturdum.
-Ha, hımm, demek sendin.
O arada aklım “Ben bir küçük askerim” şarkısına takılıyor, kendimi güç