Ben şuurlu insanların başbaşa verip müşterek bir din bulabileceklerini düşünürdüm. Türklerin ecdadının Şamanizmi bize bir millî din olabilir mi diye düşünürdüm. İhtimal onun bir tabiat dinî olması bakımından "kitap dinleri"nden daha iyi tarafları vardır, fakat Sami kavimler gibi gelişmiş edebiyata malik olmadığımızdan bu iptidai akideler bir muntazam din şeklini alamamış diyordum. Şamanizme ait Radloff, Mixailov, Verbitskiy ve başkalarının bilhassa Çokan Sultan Velihanov'un tetkikatını okurdum. Çokan Sultan'ın külliyatı elimden düşmezdi. O da Şamanizmi idealize etmişti, bil-hassa bu dindeki feragat ve tabiat sevgisi hoşuma gidiyordu. Altay Türklerinin ve Kazakların şaman dualarını arapça İslâmî dualardan daha çok biliyordum. Fakat bu iptidai akidenin Türk milleti gibi milyonları bulan geniş kitleyi ve münevverlerini çeken tarafı yoktu. Muntazam bir dinî sistem şeklini alamamıştı.
Sayfa 68 - 1999, Ankara, ss. 628.