burada cümleler biraz sana dair olsun. ben diyorum ki bir kalbi en titrek anında öptüğün için teşekkürler. benim yerime teşekkürler. şarkılar için teşekkürler. tüm bunlar için teşekkürler. hatta teşekkür için tüm bunlar. işte bundan bahsediyorum. böyle şeyler oldu ve ben o zamanların girdabından kurtulamadım. içimin bazı yanları hala sular altında ve ben böyle denizde yüzebileceğimi hiç sanmıyorum. affet beni. aşağıya atladıkça oluyor hep bunlar. diyorum ki ölmeyi kabullenmeden kalabalığa karışamıyorsun ve dünya zakkum ağacının kökü gibi kokuyor, hatta çocukları öldürüyor. işte tam da bu yüzden birbirimizden dünyalar yaratmalı, oralarda yaşamalıydık ve bunu yapamadık. işte burda kitaplar, işte burda şairler, işte burda birkaç kötü kokulu şiir. sen anlıyorsun beni. düzensiz cümleler bunlar çünkü bazıları aşağıya. daha da aşağıya ve dahası da var. daha çok şey oldu ve kalanların bir boka yaramadığı bir dünyada yaşıyoruz. o yüzden zehir ve o yüzden zakkum zaten. işte bu yüzden. diyorum ki, en iyi yalnızlıklar kalabalıklarda yaşanır ve ben bu curcunadan çok korkuyorum.
ben sana bir kalabalığın en orta yerinde çocuğum..