Vurgun
yas çok daha sinsi. öfkeye, nefrete benzemiyor. diğerleri yakıyor ateş gibi. ama yaş derin ve dalgalı bir nehir gibi. ağırlığını hissediyorsun her daim, orada biliyorsun. bir ara sakin akıyor, diyorsun bununla yaşamayı öğrenebilirim. sonra bir taşıyor o derin nehir, ne varsa alıp götürüyor kıyısındaki. vurgun yiyorsun. düşündüğünden de güçlü olduğunu hissettiriyor sana. önce bir sızı sonra kesinleşmeden tüm gücüyle vuran bir patlama.
ölüm pişmanlıkla birlikte geliyor. o son anını bilseydin eğer neler değiştirirdin o mekan ve zamanda… son kez sarılabilseydim, vedalaşabilseydim… seni reddedişim var ya, çok pişmanım pişi. keşke seni hep sevseydim, keşke seni hiç ihmal etmeseydim.
biliyorum sen de beni çok sevdin, ben de seni öyle… iyi bakamadım oğlum sana. önce rabbimden sonra senden çok özür dilerim. seni yanına aldı, umarım acıların son bulmuş bir şekilde güle oynaya dolanıyorsundur. bilemedim pişi. çok özür dilerim.
seni şimdiden çok özlüyorum, boşluğunu doldurmaya bile çalışmak istemiyorum, biliyorum nafile. belki öbür tarafta buluşuruz seninle.
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.