Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Lakırtanın, lakırtma eyleminin adı: Lakırdı
"Şimdi Mario gibi duvarlara kafa atarak maddiyat toplasın..." Tabi Mario doksan derecelik açıyla sıçrayarak ve sıçrayışı içinde altın saklayan o nadir tuğlayı bulmak adına, yani kendince -veya mahallesince- "doğru" tuğlayı bulmak adına gerçekleştiriyordu. Bu esnada çok sayıda tuğlaya kafa atmak zorunda bırakarak kendini, ya da bir takım bahanelerlerle zorunda bırakıldığını iddia ederek, neticede epey bir tuğlaya, başının tepesiyle darbe indirerek, prensesi arıyordu. Niçin aradığını düşündü mü hiç? Prensese varma yolunda başlık pazarı mücadelesiyle ve tuğlaya, kellesiyle çok darbe vurmaktan, kronik beyin sarsıntıları yaşayarak serüvenini tamamlayan ya da tamamlamayan kahraman. Piksel kahraman? Hiç epik değil tuğlaya kafa atarak altın biriktiren bıyıklı tesisatçı. Ses söz ya da görüntü vasıtasıyla açıkça, berrak suda gösterilmese de, tüm serüveni özetleyen tek bir ettirgen mi var acaba? Zürriyetçilik? Saçılan zürriyetle bilinçsiz döngüyü tekrarlamak? Sonra başka bir merak katmanı: Maddiyat toplamak ne hem? İstiflenemeyen k, stoklanamayan, ele geçirilemeyen, insanın garanti tasarruflarını geçersiz bırakan, mikroskopla, teleskopla gözlemlenemeyen, didik didik edilemeyen şey ya da şeyler mi var da evrende, Mario'nun tuğlaya kafa atması; maddiyat toplamak, buğday stoklamak, hasarlı, delik, kaçıran şarap küpleriyle, şarap mahzeni oluşturmaya çalışmak gibi eylemlere benzetilmiş yazar tarafından? Toplamak? Puan kazanmak? Garantiye, kaliteye, mutluluğa, sağlığa, hazza, rahatlığa, normalliğe varması arzulananlar bütünü? Hatta varılması gerektiği öne sürülen şey ya da şeyler, irrasyonel fail olabilme ve irrasyonelliğini idrak edebilme özgünlüğüne sahip insan faillikleri değillermiş de sabit, statik, cansız mekanlarmış, yol duraklarıymış gibi yaşamak. Mekan olarak idealleştirilen, bu eksik insan halleri bütününden, sırasıyla; bilinmezlik, iddiasızlık, mutluluk üzerine düşünülmeyen anlar (mutsuzluk anları değil, altını çiziyorum, mutluluk namlı mefhumun usa selektör yakmadığı, mutluluk-mutsuzluk kuyusunda çırpınılmayan hal ya da haller), hastalık, acı, sıkıntı, anormal addedilen ya da edilenler; kaçırılmış. Yok. Yani eksik desteyle oynayarak, sürekli kasanın kaybetmesini beklemek, hep kazanmak istemek. Bütün kılınmaya çalışılan noksan parçalar: İnsan hallerinin giriftliğine aykırı olarak inşa edilmiş, programlanmış, aşılanmış, dikilmiş sahte mekanlar. Yani sanallaşmış bir haller bütününün sürekli (aralıksız) deneyimlenmeye çalışıldığı, geri dönüşümlü tur paketleri. Sürüyle tur şirketi, farklı keselere uygun geniş tur çeşitleri yelpazesi... Nasıl dümen? Var mı böyle mega dümen?
·
200 görüntüleme
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
Üç defa okuduktan sonra yazdıklarımı, zihnimde peyda olan tesbih. Pardon tesbit. Tespit: #232753048
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.