Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Tek bir kadının değil binlerce kadının sessiz çığlığı...
Bu romanda anlatıcının, ana karakterin adı yok... Sadece bir kadının yaşadıkları yok bu kitapta; binlerce kadının yaşadığı şeyler var. Geçmişten günümüze süregelen, toplumun kadına bakış açısı, kadının tarihçesi var bu kitapta. Kadının acıları, verdiği savaşlar, göz yaşları, umutları, hayalleri... Ana karakterin çocukluk döneminden ergenlik dönemine geçişiyle kadınlığa adım atışı, ilk aşkı, ilk hayal kırıklığı, evliliği ve iş hayatında yaşadıklarını anlatıyor kitap. Daha çocukken babası tarafından baskılanan bir kız çocuğu, erkek çocuklarla oyun oyun oynamasına dahi izin verilmeyen o kız çocuğu... Daha çocukken başlıyor kadınların kıskaçlara alınıp, dar kalıplara sokulmaya çalışılması... Sonrasında istediği okula gönderilmek istememesi, kadının erkeğin eşyasıymış gibi davranılması... Kadınların sürekli erkeklerin tacizine uğraması... Kadının sesinin ve isteklerinin hiç duyulmaması... Hikâyeden çıkıp günümüze gelecek olursak hâlâ aynı değil mi ki bazı şeyler, hatta çoğu şeyler... Kadın niye nesneleştiriliyor ki? Kadın niye kendi olarak değer görmüyor? Erkeklerin belirlediği kalıplar içinde yaşamak zorunda mı kadınlar? Erkek ne istiyorsa kadın için doğru o mu? Ya da kadın sadece cinsellik mi, kadın cinsel bir obje mi? Bu sorular böyle uzar gider... Önce kadını tanımalıyız. Kadın nedir? Ve ne ister? Sadece anne, eş, dağılan yerleri toplayan mı? Kadın kendi varlığıyla kıymetlidir. Ve o varolan özünü kendini sever, korumak ister. Tüm savaşı aslında kendindeki ben'i korumak içindir. Kendi olarak yaşamak için... Hani diyorlar ya kadınlar çok şey istiyorlar. Ben buna asla katılmıyorum, ki yazarda katılmıyor olsa gerek ki böyle bir kitabı yazmış. Peki kadın ne mi ister? Kadın konuşmak ister, ve en önemlisi duyulmak, anlaşılmak ister. Kadın sevilmek ister, sonra da doyasıya sevmek... Kadın duygusal varlıktır. Tensel temastan önce ruhsal temas ister. En az erkeğe duyulan saygı kadar saygı bekler. Kadın kalıplara sokulmak istemez. Olduğu gibi olmak ister. Kadınların verdiği savaşlar basit savaşlar değil "kadınca bir özgürlüğün" savaşıdır aslında. Cehalete karşı verilen savaşlar... "Ben de buradayım," "ben de varım savaşıdır," bu. Sessiz bir köşeye sıkıştırılmış kadınların da bir çığlığıdır aslında bu. Kadın sadece, bir eş, anne, ya da cinsellik değil. Çok daha fazlası... Görmek gerek... Duymak gerek... Anlamak gerek... Kadın bir şey değil birçok şeydir. Ve çok kıymetlidir. Kitaplarla kalınız.
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,4bin okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.