"Şuna inanıyorum: Tek bir insanın özgür, kâşif zihni dünyadaki en değerli şeydir. Ve şunun için savaşırım: zihnin yönlendirilmeden, istediği yönde ilerleme özgürlüğü."
"Bir fetüs tarafından anlatılan ihanet ve cinayet öyküsü..."
Kitabı okurken çok zorlandım. Psikolojisi ağır geldi bana. O yüzden inceleme başlığımda; "bu kitabı özellikle hamileler ve çok hassas kişiler okumasın!" diye belirttim. Okuması zor bir kitap cidden. Kitabın anlatıcısı ve tüm yaşananların şahidi daha doğmamış bir bebek olunca haliyle insan okurken zorlanıyor. Ve çok üzülüyor. Hamileliğinin son aşamasında bir kadın; karnındaki bebeğini hiç umursamayan, sürekli içen, kayınbiraderi pozisyondan pozisyona giren, yasak ilişkiye girdiği yetmiyormuş gibi karnındaki bebeği hiç düşünmeyen, anne olmaması gereken bir kadın... Ve abisinin eşine, evine gözünü diken iğrenç bir adam... "Bunlar nasıl insan ya?" diyorsunuz kitabı okurken... Evet yazar farklı bir kurgu yapmış. Kitap bir şekilde okutuyor kendini. Fakat yaşanılanlar korkunç ve iğrenç...
Ben kitabı sevmedim. Ama yarıda da bırakmadım. Kitabın sevilecek bir yeri yok bence. Bebek deyince hepimizin aklına ilk "masumiyet" gelir. Bu kitapta masum olan tek şey doğmamış o zavallı bebek. Gerisi korkunç bir hikaye... Bu kitabı kesinlikle kitaplığımdan atıcam. Gördükçe romanın konusu aklıma gelir üzülürüm.
Kitaplarla kalınız.
Fındık KabuğuIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20171,097 okunma