Gönderi

Eski defterlerimi okurken yarından önceki yaşamım bana çok acı verdi. Hiçmişim meğer, yalnızca yaşamın getirdiği üzüntüleri umutsuzca göğüslemeye çalışan biriymişim. . ama ben memnunum hayatımdan. Valla. Hırs hırs. Hırs kötü bir şey. Bir kere geliyoruz dünyaya. Onu da vay ille de en büyük ben olacağım kavgasıyla mı geçirelim? . Yaşam ne tuhaf. Bir amaçla yola çıkıyorsun ama olmadık bir yerde buluyorsun kendini. . Hep önümden geçerdim ama burada oturmak hiç aklıma gelmemişti. Birden oturabilirim diye düşündüm. Bu apartmanda oturabilirim. İstediğim yerde yaşayabilirim. Sen öldün çünkü. 32 yaşındayım ve ancak şimdi gerçekten özgürüm. Ama hissedemiyorum baba. Sence neden hissedemiyorum? . Aslında sizinle konuşmaya başladıktan sonra her şeye şaşırdığımı fark ettim. Osman’ı iyi tanıdığımı sanıyordum. İnsan hiç kimseyi tanıdığından emin olmamalı. Gurur ve önyargı işte. İkisi de karşınızdakini tanımanıza engel oluyor. . Asıl soru ne biliyor musun? Asıl soru şu: Bizim aşkımız nimet miydi, lanet miydi? . Yersizlik korkunç bir şey, hele kimsesizlik. Şebnem niye kimsem değil artık? . Oblomov’dan beter haldeyim. İlya İlyiç acınası yaşamıyla uzlaşmıştı en azından, ben uzlaşamadım. Uzlaşamadığım tek şey de kendi yaşamım oldu. . ama anlatamam, anlatmak yeniden yaşamak demek. Her gün kendi kendime yaşıyorum zaten, acılarımı bir de başkalarına anlatarak büyütemem.
·
88 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.