Gönderi

Osmanlı'da eğitimin modernleştirilmesi 19. yüzyıldan sonra başarılmış, hiçbir zaman Batı Avrupa düzeyine yükselmese de, çok önemli bazı isimler bu dönemde yetişmiştir. Tanzimat'la, dolayısıyla devlet tarafından başlatılan modernleşme hareketlerinden biridir bu. Çanakkale ve Birinci Dünya Savaşı gibi milli tarihimizi ören destanlar, bu nesillerin yitirilmesi dolayısıyla bir felaket niteliği de kazanır. Eğer bu kayıplar olmasaydı, Cumhuriyet'e çok daha geniş ve çok daha nitelikli aydınlarla girecektik. Mesela, Sıddık Sami Onar hocanın hatıratına baktığımızda, Mercan İdadisi'nden yedek subay olarak harbe gittiklerini görüyoruz. Savaştan döndüklerinde, daha liseyi bitirmemiş olmalarına rağmen, öğrenci yokluğundan dolayı, doğrudan üniversiteye gönderiyorlar. Yurtlar, sınıflar, okullar boşalmış, memleketin pırıl pırıl evlatları gitmiş, Darülfünunlara gidecek insan kalmamış. Cumhuriyet, oldukça fakir bir memlekette, bu şartlarda yola çıkıyor ve büyük bir kültür reformu yapılıyor. Bir yandan büyük reformlar yapılıyor ve büyük bir açılım sağlanıyor, bir yandan da bazı kopukluklar ortaya çıkıyor.
Sayfa 111Kitabı okudu
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.