Eski un çuvallarına benziyor belleğimiz: deliklerinden habire un akıtıyor. Ne çabuk unutuyoruz. Ne çabuk siliyoruz aklımızdan. Kala kala bu yüzler kalıyor işte , bulanık sular gibi; gelip geçici bulutlar gibi. Bu yüzler, uçucu dostları belleğimizin. Ne çabuk unutuyoruz, gerçekten. Hele ben ne çabuk unutuyorum.