Gönderi

Dükkânlar kapatıldığı, gettoya hiçbir yerden yiyecek gelmediği için iki gün sonra açlık başladı, bu kez bundan herkes etkilendi. İnsanların durup buna üzülecek zamanları yoktu, onlar yiyecekten daha önemli bir şeyin peşindeydiler. Çalışma sertifikası almak istiyorlardı. O korkunç günlerde ve saatlerde neler yaşadığımız konusunda bir fikir verebilmek için aklıma bir tek karşılaştırma geliyor. Tehdit altındaki bir karınca yuvası. Düşüncesiz bir sersem; ayağıyla üstüne basar, kabaralı topuğuyla o hayvancıkların yuvasını tahrip etmeye başlarsa karıncalar oraya buraya kaçışır, yuvadan dışarıya çıkacak bir delik aramaya başlar, kendilerini kurtarmaya çalışırlar ama belki de saldırının aniliği karşısında kötürümleştikleri ya da yavrularını ve kurtarabilecekleri başka ne varsa onları nasıl kurtaracaklarını şaşırdıkları için dosdoğru yollarına devam edip yakalanmaktan kurtulmak yerine sanki uğursuz bir baskının etkisiyle hep aynı patikaya, aynı yerlere geri döner, o ölümcül dairenin dışına çıkamazlar - böylece de yok olurlar. Tıpkı bizim gibi.
Sayfa 113Kitabı okudu
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.