Seçimin Düşündürdükleri
Kesin olmayan sonuçlara göre Ak Parti 22 yıl aradan sonra Türkiye genelinde ikinci parti konumuna düştü.
Yazıma öncelikle kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de liyakat ve adaletle ilgili ayetleri okuyarak başlayalım.
“Muhakkak ki Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emretmektedir. Allah size en güzel bir şekilde öğüt vermektedir! Şunu kesin olarak bilin ki Allah, her şeyi işitmektedir ve görmektedir.” (Nisa 4/58).
“Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.” (Nisa, 4/135)
Bu bir seçimdi ve bitti. Ama şunu bilmelisiniz ki Ak Parti İslamın hamisi veya savunucusu bir parti değildir. Aslında Ak Parti dindar yani İslamın gereklilikleri tam olarak uygulayan bir parti de değildir.
Neden mi? Çünkü bizim dinimizde israf haramdır, kul hakkı büyük günahtır, işi ehline vermek (hısım, eş-dost, akraba demeden) esastır. Bizim dinimizde adaletli davranmak çok büyük öneme sahiptir. Nitekim Kuran-ı Kerim’de Allah’u Teala karşınızda kardeşiniz veyahut anne babanız bile olsa adaletli davranın diye hükmediyor. Ve yine yukarıda da görüleceği üzere işin ehli kimse, ona yaptırın deniyor. Ama gel gör ki bizde, bürokraside üst düzey görevlere daha önce kendi teşkilatlarında çalışmış olanlar haketmediği halde bir imzayla göreve getiriliyor, tarafsız olması gereken bakanlar bir parti lehinde propaganda yapıyor, mülakat denen ucube sistemle haketmeyen kişiler hakeden kişilerin önünde yer alarak atamaları gerçekleştirilebiliyor.
Yine yapılan araştırmaya göre Türkiye’de yaşayan vatandaşların %69’u adalete güvenmediğini belirtmiş. (Bakınız KONDA)
Bizim dinimiz İslam dini kardeşlik ve hoşgörü dinidir. Biz bütün inananları kardeş bellemiş bir inancın fertleriyiz. Ama bakıyorum mitinglerde, söylemlerde kendi kardeşlerine haksızca iftiralarda bulunuyor, mesnetsiz suçlamalar yapılıyor, hiç araştırma yapılmadan iftiralar atılıyor. Bunlar hiç doğru hareketler değildir. Gerçeklik payında en ufak bir zan ya da şüphe duyuyorsan o konu hakkında kimseyi suçlayamazsın, bunu vebali ağırdır.
Yine Allah (cc) Kul hakkı ile karşıma gelmeyin buyuruyor.
Herkes bu seçimlerin adil olmadığını biliyor ve görüyor. Bir tarafta tarafsızlık yemini etmiş bir cumhurbaşkanı ve yanında tarafsız olması gereken bürokrat ve bakanlar diğer tarafta rakip parti adayı. Hiç kimse bana bunun normal olduğunu ve adil olduğunu söyleyemez.
İşte bu ve buna benzer sebeplerden ötürü liyakat, adalet hususunda sınıfta kalmış olan Ak Parti’yi seçmen cezalandırmıştır.
Şimdi iğneyi başkasına çuvaldızı kendine batırma sırasıdır.
Ülkede tüm ekonomik veriler olumsuz yönde seyrederken 30 yıl çalışan bir emekliye 10.000₺ reva görülürken, bir milletvekili 230.000₺ maaş alırken ülkenin yarısından fazlasını 17.002₺’ya mahkum edemezsiniz. Bu haksızlıktır, bu israftır, bu adaletsizliktir.
Ülkede son yıllarda adalet ve ekonomi ile birlikte kaybolan bir diğer değerimiz ise kardeşlik duygusudur. Şu anda bile seçim çalışmalarında kan çıktı ve ölümler yaşandı. 2 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Neden? Siyasi hırs ve seçilme isteği yüzünden kardeş kardeşi öldürüyor.
Eskiden biz hangi partiyi tutarsak tutalım seçimden sonra birbirimize şakalar yapar, güler geçerdik. Şimdi taşlı sopalı kavgalar çıkıyor. Bizi sanki bile isteye birbirimize düşman etmek istiyorlar. Oysa ki Kuran-ı Kerimde Allah (cc) buyurmuyor mu “İnanan insanlar kardeştir” diye.
Bu husumet ne diye, neden birbirimizin kalbini bir parti yüzünden kırıyoruz. Bizler geçmişi binlerce yıl ötesine giden ulvi birliktelikleri olan kadim bir milletiz, İslam’ın sancaktarlığını yapmış toplumuz. Bu düşmanlık, bu kin, bu haset ne diye?
Belki şu anda kötü durumda olabiliriz, belki çok zor günler geçiriyor olabiliriz ama ne zaman ki liyakatli insanlar ülke yönetiminde söz sahibi olursa, ne zaman ki adalet temel düsturumuz olursa, ne zaman ki israftan vazgeçersek, ne zaman ki herkes kendi evinin önünü temiz tutarsa işte o zaman yine biz geçmişte olduğu gibi dünyaya meydan okuyan ve barışı getiren bir ülke olabiliriz.
Selam ve saygılarımla
Ömer YAŞAR
1 Nisan 2024
··
1 artı 1'leme
·598 görüntüleme
Yüreğinize, Kaleminize sağlık..👏🏼👏🏼✌️🌞🌾🌻🕊️✌️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.