Tutunmak istediğim dallar,
Ahuzarı efkara kaldı.
Hoyrat bir rüzgara gitti mektuplar,
Yetişilmezliğin esrarında yandı kelimeler.
Koştuklarım ezilmiş bir kayanın altında
Bitmez artık evvelden boğucu bu nefessizlik.
Yürünmez kimsesiz kayıp ve kirli yollar
Geçmez zihnimdeki zincirden halatlar
Sorgusuzluğun yaşandığı bu çağda
O yürek bu yüreksizliğe nasıl katlandı.
Saklandı mı duvarsız bahçe artlarında.
Bir secdeye sığdı mı o ağır baş
Geçti mi kirli ve ıssız sokaklardan hayallerimiz.
ruhumun uçurumda kalan elerinden koptum.
Yitirdim zihnimin kayıp denizlerini.
Bir şeyler eksildi.
Yetişemediğim sualsiz hatırların bağrında.
Bağıramadım...
Susmanın erdem olduğunu öğrenmiştik.
Bir kez daha yetişseydin,
Pembe uçurtmanın ipini gösterseydin.
Ve mor bir fanilanın arkasindaki ayak izlerimi geçseydin...
Ulaşabilseydin yazgıma,
İsmini işleseydin ruhumun kayıp mısralarına.
Yaşamaktan bir nefes verseydin,
Bir kez daha gülmelerin ardına iletseydin çocukluğumu