Gönderi

“Kırlangıç yanlışlıkla bir odanın içine uçar. Dönmeye başlar, girdiği açık pencereyi bulamaz. Habire, içeriden gökyüzünü gördüğü pencere camlarından geçmeye çalışır. Giderek kanatlarini daha telaşlı çırpar, tahta bir kaynana zırıltısı gibi sesler çıkarır - hani o sapından tutup çevirdiklerimizden. K u ş c a m a i n a n m a z. Kendisini gökyüzünde zanneder, ama uçamadığını keşfeder. Kanatlarını çırparak duraksar. Tekrar camlardan birine doğru bir hamle yapar; sanki bu sefer hızı sayesinde içine hapsolduğu ağı parçalayanbilecekmişcesine. Oysa cama çarpar ve sersemler. Her hamleden sonra küçük tüylerden oluşan kuş biçimli kutu daha kötü sarsılır ve kalbi kanatlarından hızlı çarpmaya başlar. Gagasının altında bir damla kan belirir. Cama her vurduğunda bir damla daha oluşur. Nihayet, son çılgınca savruluş sırasında bir mucize olur. Hedeflediği pencere camını şaşırır ve açık olandan geçer. Açık havada olduğu hemen -daha kuyruğu çerçeveden çıkmadan- anlar. Bir cıvıltı çıkarır. Kısa, zor duyulan ama apaçık bir neşe cıvıltısı.” John Berger/Kral
Sayfa 3 - VadiKitabı okudu
·
62 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.