Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Gönül İncelemesi
Gönül
Gönül
,
Natsume Soseki
Natsume Soseki
’nin ikinci kitabı. Daha önce
Üç Köşeli Dünya
Üç Köşeli Dünya
’yı kumuş ancak beğenmemiştim. Gönül ise kendini okura sevdiren bir kitap. Japon edebiyatının en çok okunan iki kitabından biri olmasına şaşırmamak lazım. Bu denli okunmayı hak ediyor kanımca.
Natsume Soseki
Natsume Soseki
bir Meiji Restorayonu dönemi yazarı. Bu önemli bir detay. Zira en önemli yazarlar ve en bilinen eserler hep bir değişim sırasında ya da değişimin hemen sonrasında ortaya çıkar. Kendimize bakacak olursak, Türk edebiyatının en önemli kalemleri Osmanlı’dan Cumhuriyete geçiş döneminde ortaya çıkmıştır. Doğu medeniyetinden Batı medeniyetine geçiş kuşkusuz toplumsal düzlemde birçok arızaya sebep olmuştur ve bu tür arızalar ya da geçiş sıkıntıları yazarlar için bir membadır.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
,
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
,
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
,
Peyami Safa
Peyami Safa
,
Mithat Cemal Kuntay
Mithat Cemal Kuntay
bu geçişin etkilerini, toplumun bunu nasıl yorumladığını bize anlatmaya çalışmışlardır. Hatta değişimin henüz gerçekleşmediği ancak ayak seslerinin duyulmaya başlandığı zaman bile eserler üretilmiştir bizim topraklarımızda. Mesela,
Mehmet Rauf
Mehmet Rauf
,
Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil
eserlerinde bu değişimin gelmekte olduğunu görebilirsiniz. Japonlar bizim gibi Cumhuriyete geçmemiş, imparatorluk makamlarını korumuşlardır. Ancak 1867 yılında tahta çıkan İmparator Meiji, Batı ile aralarındaki farkın çok açıldığını fark edip birtakım yeniliklere girmeye karar vermiş ve bunları uygulamıştır. Önünde büyük engeller vardır. En büyük engel bir tür derebeyi olan samuraylardır. Modernleşme için bir toprak reformu yapılmalıdır ancak bu reform toprakların büyük kısmını ellerinde tutan samurayların işine hiç gelememektedir. Bu yüzden birçok isyan çıkarmışlardır. Sadece toprak reformu değil ordunun da modernleşmesi gerekmektedir. Bununla da kalmayıp devlet yönetimine tüm sınıfları dahil ederek daha demokratik bir sistem kurmaya çalıştı. Batılı tipte eğitim veren okullar açtı. Tüm bu yeniliklerin meyveleri ise Japon-Çin ve Japon-Rus savaşları ile topladı. Artık Japonya devler ligindeydi. Modernleşmeyi başaran ilk Asyalı ülke oldular. Tabi sosyal hayatta da birçok değişikliğe sebep oldu bu durum. Gelenek göreneklerden ayrılmak zordur, sancılıdır. Ancak bazen gereklidir.
Gönül
Gönül
tam bu değişimin ortasında geçmektedir. Aslında değişim tamamlanmış. Şehirler modernleşmişken, kırsal hala geleneklerine bağlı yaşamaktadır. Kitabın incelemesine geçecek olursak; merkezinde iki kişi var kitabın, Öğrenci ve Hoca (adlarını bilmiyoruz). Öğrenci bir sayfiye yerinde dikkatini çeken Hoca ile bir şekilde tanışır. Öğrenci için Hoca açılmamış bir kitap gibidir. Ondan öğreneceği çok şey olduğuna inanır. Ancak Hoca çok ketum biridir. Çok konuşmayı sevmez, içine kapanıktır adeta dünyaya küsmüş, tüm insanlardan vaz geçmiş bir hali vardır. Tüm ısrarlarına rağmen Hoca ser verir sır vermez. Kendi geçmişi ile alakalı hiçbir bilgi vermez Öğrenciye. Ama bir yandan da Öğrenci’yi sevmektedir. Bu yüzden onu hiçbir zaman dışlamaz. Garip davranışları da vardır Hoca’nın. Mesela evinde çok büyük bir kütüphane olmasına rağmen “kitap okumanın insanı yüceltmediğini fark ettiğim için okumayı bıraktım” diyerek hiçbir kitaba elini sürmemektedir. Ayrıca sürekli olarak yalnız başına bir arkadaşının mezarına gitmektedir. Eşi ile bile arasında bir mesafe vardır. Kendine kimseyi yaklaştırmamaktadır. Bu sırada Öğrenci’ye ailesinden bir mektup gelir. Babası hastadır ve Öğrenci köyüne dönmek zorunda kalır. Öğrenci adeta zaman yolculuğuna çıkmıştır. Bir yanda hızla Batılılaşan Tokyo diğer yanda hala geleneklerini koruyan köyü…Modernleşmeye çabucak alışan Öğrenci için köy çekilir gibi değildir. Ancak babası ağır hastadır ve Tokyo’ya dönmesi söz konusu değildir. .Babasının durumu gitgide ağırlaşır ve onu hastaneye yatırmak zorunda kalırlar. Günleri sayılıdır babasının. Bu sırada bir mektup alır Hoca’dan. Acil gelmesini istemektedir. ancak Öğrenci gelemeyeceğini bildirir. Bu sefer de gelmene gerek kalmadı sen bu mektubu okuyunca ben çoktan bu dünyadan ayrılmış olacağım yazan uzun mektup alınca, Öğrenci bir karar vermek durumunda kalır. Ya ölümü bekleyen babasının yanında kalacaktır ya da intihar edeceğini bildiren Hoca’nın yanına gidecektir. Modern dünya ile geleneksel Japonya arasındaki bir seçim gibidir bu durum. Öğrenci Hocasından yana tercihini kullanır ve Tokyo’ya giden trene biner. Yol uzundur ancak Hoca’dan gelen mektup da uzundur. Böylece kitabın üçüncü ve son kısmına gelmiş oluyoruz. Bu bölüm en kritik bölüm zira ketum Hoca’mız geçmişinin sırlarını Öğrencisi ile paylaşıyor bu bölümde. Sonunu söylemeyeceğim ancak sarsıcı bir son olduğunu bilemeniz yeterli. Japon edebiyatına gitgide ısındığımı söylemem lazım.
Gönül
Gönül
şu ana kadar okuduklarım arasında en iyilerden biri idi. Ama şimdilik zirveye
Denizi Yitiren Denizci
Denizi Yitiren Denizci
’yi koyuyorum.
Gönül
GönülNatsume Soseki · İthaki Yayınları · 20221,597 okunma
·
1 artı 1'leme
·
181 görüntüleme
Engin Mavi okurunun profil resmi
Bizde nasıl
Çalıkuşu
Çalıkuşu
denildiğinde uzaktan yakından herkes mutlaka biliyorsa; Japonya’da da *“Kokoro” denildiğinde herhangi bir Japon bunu bildiğini belirten bir ifade ile size gülümseyecektir. *Kokoro: Japonca “Gönül/Kalp demek. Japonlar, ruhlarının derinliklerinde hissederek yaşayan insanlar oldukları için bir Japon Kokoro’sunun manası sadecr gönül, sevgi minvalinde değil ruhsal bir enginliğe yelken açan bir kavram olarak karşımıza cıkar. Yine Japon kültüründe ve Japon Edebiyatında ölüm ve intihar temalarına her Japon Edebiyatı eserinde rastlanmaktadır. Benim
Haruki Murakami
Haruki Murakami
‘ye de hem kendi geleneksel kültüründen hem de
Natsume Soseki
Natsume Soseki
gibi Modern Japon Edebiyatı’nın kurucu devlerinden mutlaka sirayet etmiştir. Elinize sağlık
Özgün Coşkun
Özgün Coşkun
iştah açan bir inceleme yazısı olmuş. Böyle incelemelerle Japon Edebiyatı, bizim okur kitlemiz arasında daha da ilgi görecek, hakettiği yeri bulacaktır. 🙏🏻 Japonların kendisi gibi edebiyatları da candır. 🫶🏻 🇯🇵
Özgün Coşkun okurunun profil resmi
Yorumunuz için teşekkürler
Engin Mavi
Engin Mavi
. Kitapta karşımıza iki kelime baskın bir şekilde ortaya çıkıyor. Kitap adeta şu iki kelime üzerine kurgulanmış: Gönül ve razı olmak. Bahsettiğiniz gibi ölüm ve intihar maalesef bu kitapta da karşımıza çıkıyor. Bu iki kavram Japon edebiyatının olmazsa olmazı. Ölüm ve intihar bir sonuş değil adeta bir yol gibi anlatılıyor Japon ebebiyatında. çünkü asıl hedef gönüllerindeki yüce hedefe bir şekilde ulaşmak. ulaşamayacaklarını anlayınca da yolu sonlandırmak. bu kitabı sizin de okumanızı ve inceleme yazmanızı bekliyorum. Gördüğüm kadarıyla sizin beğenebileceğiniz bir eser.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.