Tess Gerritsen’ın Rizzoli & Isles serisinin Sessiz Kız kitabıyla geldim. Kitabı okurken aralarda zaman zaman es verdiğim dönemler oldu. Ama bu hikayeye kendimi hiç yabancı hissetmeden kaldığım yerden devam ettim. Niye Tess Gerrıtsen okumalısınız bilmiyorum ama okuduğunuzda daha önce okumamış olmanızın pişmanlığını yaşayacağınıza eminim. Her şey bir Çin mahallesinde kılıçla vahşice öldürülmüş bir kadın cesedi bulmakla başlıyor. Bazen ne gerçek ne kurgu masal nerde hikaye kim ayırt edemeyeceksiniz. Bu ayırdımı sağlayamayacağınız kişi de hikayeye dedektif olarak dahil olan Johnny sayesinde oluyor. Ayrı ayrı öyküler aslında bu olaylar sarmalının bir parçası ve sonunda birleşiyor. Bir yanda Çin lokantası işleten Iris ileJames Fang çiftinin kızları Laura’nın hikayesi. Diğer tarafta Charlotte ve karmakarışık aile ilişkisinin {Patrick Dion (Charlotte’nin babası)ve işbirlikçi Mark Mollary(Charlotte’nin üvey kardeşi), Arthur(Charlotte’nin üvey babası) ve Dina}(Charlotte’nin annesi)’ın içinde olduğu kaçırılan Laura Fang’ın peşine düşme mücadelesi. Üstelik Laura kaçırılan tek kız da değil. 19 yıl öncesine dayanan kayıplar ve kaçırılan kızların ortak özellikleri… Frost ve Jane bu hikayede bence çok daha zoru başardılar. İris Fang ve ailesiyle başlayan hikaye Iris’in yanında çalışan Bella ile bitti. Neyi nereye bağlarsınız bilmiyorum ama hiçbiri kopuk bir hikaye değil. Sadece Jane Rizzoli Charlotte’yi nasıl buldu? Burası bende hep soru işareti olarak kalacak ama yine de bir Tess Gerrıtsen müdavimi olarak bu kitabında da zekasına hayran kalmış bulunmaktayım. Cinayet, otopsi, tarih, zaman ancak bu kadar mükemmel işlenebilirdi. Eksik ya da atlayarak da olsa kısa tutmaya çalıştım incelemeyi ama ayrıntıları vermek kitaptan spoiler vermek olurdu zaten. Okumakta kararsız kalanlara; kesinlikle okuyun! “Yetenekli ve korkusuz biri… ki bu iki şeyi kimseye öğretemezsiniz.”

Sessiz KızTess Gerritsen · Doğan Kitap · 20132,477 okunma

·

55 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aliye Şahin