Kıskançlık şüphesiz ki sahip olduğumuz bir şeyi, çok sevdiğimiz ve varlığına, sevgisine, ilgisine muhtaç bulunduğumuz bir varlığı kaybetmekten duyulan derin ve asıl bir keder değildi. Bu daha fazla sahip olamadığımız saadete başka birisinin erişmiş olduğunu görmek karşısında duyulmuş bir hasetti. Saadeti kaybedenlerin, bu saadeti çalana karşı duydukları düşmanlıktı.