"Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazar güldür gül"
Türk edebiyatı baştan sona bir gül bahçesidir. Ancak bu kitap sadece gülden değil kültür ve edebiyatımıza mal olmuş birçok çiçekten söz ediyor. Bir yanda sevgili teşbihlerinde kullanılan gül, nergis, karanfil diğer yanda bir devre adını veren lale. Çiçeklerin gerek klasik edebiyatta gerek halk edebiyatında gerekse modern edebiyatta kullanımına dair birçok örneği açıklamalarıyla birlikte sunuyor. Ayrıca çiçek kültürünün diğer sanatlara nasıl yansıdığının örnekleri de var.
Birkaç çiçekli dizeyle bitirelim.
"Güle versin bâğban gülzârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzâre su" (Fuzuli)
Gülüm şöyle gülüm böyle demekdir yâre mu’tâdım
Seni ey gül sever cânım ki cânâna hitâbımsın (Nedim)
Çiğdem der ki ben âlâyım
Yiğit başına belayım
Hepisinden ben âlâyım
Benden âlâ çiçek var mı (Halk türküsü)
Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre âlevdir bu karanfil,
Rûhum acısından bunu bildi! (Ahmet Haşim)