Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hiç tanımadığım, tanımayı dilemediğim ve ihtiyaç duymadığım yüzlerin gözlerine bakıyorsun gün boyu. Ya bir de gülümsüyorsan? Hastalıklı bir aşk benimkisi. Gülüşünü bana saklamak zorunda olduğuna inandığım, bunun mümkün olmadığını bildiğim ama inandığım. Tıpkı küçükken tanrının eğer beni duyuyorsa masa üzerine koyduğum bardağı oynatmasını beklediğim gibi. İnanmak başlı başına bir hastalık. Birinden kurtulup diğerine çarpıyorsun. Belki de genetik bir hata. Bilmiyorlar. Sevgiye aç bir kedinin sürtünmediği bir bacak insana bazen çok şey anlatır hiç bir şey söylemeden. Ben düşmanlarımı böyle seçerim. Ama zarar vermem, veremem. Lanetli bir soydan gelen lanet bir yüreğim var. Mutsuz bir gecede mutsuzluk üzerine kurulu bir sözde ailenin yatakodasında var oldum. Yaşadığımın farkında vardığım ilk günden beri biliyordum, Yaşamak benim için bir saatin tiktaklarını sayarken sol şakağıma saplanan ağrıdan kurtulmaya çalışmak, çalıştıkça ağrımın artması, arttıkça acıya alışmak, sadece alışmaktı. Yaşamak sadece yaşamaya alışmakla mümkün. Olmuyorsa her nefes verişinde sol göğsün sıkıştı sanırsın, ama abuk subuk isimleri üzerine yapıştırıp öyle olmadığını, öyle sandığını söyleyen doktorlar vardır. Panik atak. Muazzam. Birer bardak çay içmeliydik bugün. Beni birkaçkez daha öpmeliydin. Kimse salt adınla seslenmemeliydi sana. Parfümünü yalnız ensene damlatmalıydın, Kimseye yanından geçenlere bile ilişmemeliydi kokun. Ellerinin dokunduğu yerler kutsanmalıydı, üzerine başkaları el sürmemeliydi. Verdiğin nefes bir bitkiyle bütünleşip yeniden oksijene dönüşmemeli, başkasının ciğerlerine dolmamalı, beni çıldırtmamalıydı sevgilim, Hastalıklı bir aşk benimkisi Yüzün bir fotoğrafçının uyduruk merceği aracılığıyla kimsenin ellerinde gülümsememeliydi.. HLNR *Sonu Gelmeyen
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.