Gönderi

Ferhatt yorumladı.
Gece sorgulaması
Dostoyevski insancıklar kitabında " çok tuhaftı, ağlayamadım ama ruhum paramparça olmuştu. " diyor. İnsanın içine atmasının, güçlü görünmeye çalışmasının en yorucu hali bu olsa gerek. Benim içimdeki garip şey de aynen böyle; yüreğimdeki çığlık, sessizlikte yankılanıyor, gözyaşlarımın suskunluğu, içimin derinliklerinde çığlık atıyor ama kimse duymuyor, duymaları da gerekmiyor zaten ama sanki birileri duysa bu çığlıkların şiddeti azlacak gibi ya da ben öyle olacağını sanıyorum. İçimdeki bu çaresizlik beni deli ediyor, sanki her yere dağılmış olan cam parçalarının her adımda daha çok acıtması gibi hissettiriyor. Her adımda, içimdeki acının ağırlığı artıyor. Nereye kadar dayanabilirim bilmiyorum. Her gün soruyorum kendime bunun bir sonu var mı? Sürekli halledebilirim, yapabilirim diyorum ama olmuyor. Güçlü değilim, olamıyorum da. Olmak zorunda mıyım burası da tartışılır. Bana güçsüzsün diyenler, güçlü olduklarını iddia edenler; acaba yaşadığımız şeyler açısından adil miydik? Kendimi iyileştirmek için çok çabalıyorum daha fazlasını yapabilir miyim bilmiyorum, uğraşıyorum ama çok yoruldum artık, nasıl olacak bilmiyorum ve yine aynısı... umarım halledebilirim.
·
232 görüntüleme
Ferhatt okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Bazen güçlü olabilmek güçsüz olduğun, zamanları kabullenebilmektir. Hayat dört mevsim gibi bugün yediğimiz ayazın sertliği yarın baharın gelmeyeceği anlamına gelmiyor:)) gönlünü ferah tut bence o yüzden
Seher okurunun profil resmi
Haklısın, keşke benim kabullendiğim bu şeyi başkaları kabullense. Dediğin gibi bahar hep gelecek, ben gene karşılayacağım o baharı güçsüz de olsam :) Teşekkürler hatırlattığın için.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.