Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kâzım dedi ya, biz hiç mi genç olmadık, çocuk olmadık diye. Olduk elbet, olduk ama bizim gençliğimiz de, çocukluğumuz da şimdikilerden başkaydı. Büyük doğuyorduk sanki biz. Sekiz dokuz yaşında ev çevirmeyi öğreniyorduk. On altı yaşındaydım ben, evde kaldım diye vah vah ediyordum. Ablalarım, âbilerim evlendi, beni vermediler. Kıyamadıklarından değil ha. Annemin babamın son çocuğuydum. Ben doğana kadar tiksinmişler çocuktan, benim bir kıymetim yoktu zaten gözlerinde. Ama yaşları da ilerlemişti hani. İşlerini görecek biri lazımdı onlara. Her gün gün değmeden kalksın, hamur yoğursun, koyunlar! doyursun, tavukları yemlesin, ocağı yaksın, evi ısıtsın, sabah sofrasını kursun, evi çekip çevirsin. Mürüvvet bu işleri yapıveriyordu anne babasma. Onlar da kızlan evlensin, gitsin istemiyorlardı haliyle. Allah yüzlerine baktı da başka köyden bir yetim oğlan buldular, içgüveysi aldılar, everdiler işte beni Kâzım'la. Bize bir göz oda verdiler, işlerini görecek biri daha eklendi eve. Bir de bebem oldu işte, Emin. Bir şikâyetim de yoktu.
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.