Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mustafa Kemal Paşa, Papa Eftimden Keskinde Hastane Kurmasını İstiyor
1921 yılının Temmuz ayına gelindiğinde Türk milleti, varoluş mücadelesinin en buhranlı günlerini yaşamaktadır. Yunan ordusu 10 Temmuz 1921 tarihinde genel bir saldırıya geçmiş, Türk ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştır. Şehirlerin ardarda düşmesiyle, 13 Temmuz'da Afyonkarahisar, 15 Temmuz'da Tavşanlı, 17 Temmuz'da Simav, Emet, Kütahya ve Seyitgazi, 20 Temmuz'da Eskişehir; Yunan ordusunun eline geçmiştir. Türk ordusunun da Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle Sakarya'nın doğusuna çekilmesi tüm yurtta büyük bir üzüntü ve endişe yaratmıştır. Yunan ordusu iyice yaklaşmış, top sesleru Ankara'dan duyulmaya, Meclis'in önce Keskin'e, oradan da gerekirse Kayseri'ye nakledilmesi gerektiği konusu da iyiden iyiye tartışılmaya başlanmıştır. İşte bu sırada Mustafa Kemal Paşa cepheden gelen yaralıların Keskin'de tedavi edilmelerini istemiştir. Papa Eftim olayı şöyle anlatmıştır: "Düşmanın öncü kuvvetleri Ankara yakınlarında idi. Her gün cepheden yüzlerce yaralı subay ve erat gelmekteydi. 4 yıllık savaş sonrası yoksulluk Anadolu'nun dört yanında kol geziyordu. İşte böyle buhranlı bir gecenin yarısında idi. Bir göz yaşartıcı olayın hikayesi başladı. Keskin'de idim. Metropolitik makamını işgal ediyordum. Gecenin yarısında idi. Henüz yatmıştım. Kapım acı acı vuruldu. Kapıyı açtım. Kandilin ışığında Kaymakam Avni Bey, Şube Reisi ve Nokta Kumandanı karşıma çıktılar. Kaymakam dedi ki: 'Aman baba, Ankaradan acele tel aldık. Yarın cepheden kırk kadar zabit gelecek. Allah'ın günü çalmadık kapı kalmadı. Tek bir yatak bile bulamadık! Sen bir şeyler yapabilirsin.' 'Hele biraz oturun, çay kahve gelsin, için onları.' dedim. 'Aman baba biz buraya keyfe gelmedik, çay kahve sırası mı? Vaziyet ciddidir.' dediler. 'Hele telaşlanmayın oturakoyun. Bana bir saat mühlet verin. Sonra da sizin işi görürüz.' Fakata makata kalmadan giyinip fırladım dışarı. Bütün kilise adamlarını seferber ettim. Hristiyan, İslam tanıdık bütün evlere haber saldım. 'Bir saat içinde birer yatak birer yorgan askerlik şubesinde olacak. Evinde fazlası olmayan altındaki döşeğini getirecek.' dedim. Eve döndüğüm zaman konukları ayaklanmış buldum. Birlikte çıktık. Onların önüne düşüp askerlik şubesine götürdüğüm zaman şubenin büyük sofasında kırk yatak serilmiş bulunuyordu. Tamamı bir saat içinde oldu bunlar. Ertesi gün kırk yaralı geldiği zaman yatakları hazırdı. Sonradan bunu Ata'ya anlatmış olacaklar. Kısa bir zaman geçince bu defa kendisinden bir emir geldi. Söyleyin babaya. Keskin'de iki bin yataklı bir hastane istiyorum, o yapar! Gözünü sevdiğimin Mustafa Kemali. O ister de Keskin'de hangi Türk, İslam ya da Hristiyan vardı ki bunu yapmasın!"
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.