Bütün bunların alhnın çizilmesi yirmi birinci yüzyılın en önemli olgusudur: Arhk nüfus patlamaları yaşanmamakta dır. 2050 yılında, gelişmiş endüstriyel ülkeler büyük oranlar da nüfus kaybına uğrayacaklardır. 2100 yılında, gelişmemiş ülkelerde bile nüfus oranlarının sabitleneceği şekilde doğum oranları düşmüş olacakhr. Tüm küresel sistem 1750 yılından beri sürekli olarak artan nüfus üzerine temellenmiştir. Daha fazla işçi, daha fazla tüketici, daha fazla asker-her zaman için bu beklenti içinde olunmuştur. Yirmi birinci yüzyılda, bu beklenti sona ermiş olacaktır. Tüm üretim sistemi değişim gösterecektir. Değişim dünyanın teknolojiye bağımlılık açı sından daha büyük bir yapı içinde olmasını gerektirecektir özellikle robotlar insan iş gücünün yerini alacaktır ve yoğun laştınlmış genetik araştırmalar üretim modellerinde değişim yaratacaktır.