Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Adler psikolojisinde, travma kesinlikle reddedilir. Bu, oldukça yeni ve devrimsel bir noktadır. Hiç şüphesiz, travmayla ilgili Freudyen bakış açısı harikuladedir. Freud, bir kişinin ruhsal yaralarının (travmalarının) onun şimdiki zamandaki mutsuzluğunun nedeni olduğunu öne sürmüştür. Bir insanın hayatını ayrıntılı bir anlatı olarak ele alırsan, kolaylıkla anlaşılan bir etki, güçlü izlenimler yaratan ve son derece cazip olan dramatik bir gelişme hissi söz konusu olur. Ama travma argümanını reddeden Adler, şunu söyler: "Tek başına hiçbir deneyim, başarımızın ya da başarısızlığımızın nedeni değildir. Deneyimlerimizin yarattığı şok sözüm ona travma yüzünden sıkıntı çekmeyiz, bunları amaçlarımıza uyduğu şekilde biz yaratırız." Bizi deneyimlerimiz belirlemez ama bunlara verdiğimiz anlam kendi kendisini belirler.
·
220 görüntüleme
yeşil okurunun profil resmi
Adler, benliğin deneyimlerin kendisiyle değil bunları affettiğimiz anlamlarla belirlendiğine dair söylediklerine odaklanmalısın. Korkunç bir felaket ya da çocuklukta tacize uğrama veya benzeri deneyimlerin bir kişiliğin oluşmasına bir etkisi olmadığını söylemiyor; bu olayların etkisi güçlüdür. Burada önemli olan, hiçbir şeyin aslında bu etkiler tarafından belirlenmiyor oluşu. Bizler kendi hayatımızı, bu geçmiş deneyimleri aktif ettiğimiz anlamla belirliyoruz. Hayat birisinin sana verdiği değil senin seçtiğin bir şeydir ve nasıl yaşayacağına da sen kendin karar verirsin.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.