gerçekten de kim hakkında, ne hakkında, 'bunu biliyorum!' diyebilirim? içimdeki bu yüreği duyabiliyorum, var olduğu yargısına varıyorum. bu dünyaya dokunabiliyorum, onun da var olduğu yargısına varıyorum. tüm bilgim burada duruyor, gerisi kurmaca. çünkü varlığından kuşku duymadığım bu 'ben'i kavramaya çalıştım mı, onu tanımlamaya, özetlemeye çalıştım mı parmaklarım arasından akıp giden bir su oluveriyor. bürünebildiği bütün yüzleri bir bir çizebilirim, ona bütün verilenleri, bu eğitimi, bu kökeni, bu ateşliliği ya da bu susmaları, bu büyüklüğü ya da düşüklüğü de bir bir çizebilirim. ama yüzlerin toplamı yapılmaz. benim olan bu yürek bile hep tanımlanmaz kalacak benim için. varoluşum konusunda vardığım bu kesinlikle, bu güvene vermeye çalıştığım öz arasındaki çukur hiçbir zaman dolmayacak. kendi kendime yabancı kalacağım hep.