Tarihin geleceğe yönelik kahinlik yapmasına ise Hasan-Âli, aynen Karl Popper ve Isaiah Berlin gibi, temelden karşıydı. Tarihi kahinlik, O'na göre tamamen metafiziğe dayanarak geleceği planlamaya kalkmaktı. Buna kalkışanların "yolu, vukuatın inceden inceye tetkikından ziyade bu vukuat hakkında «àpriori» fikirler vazetmektir. Onun içindir ki bu tetkik tarzı ...ilim olmaktan ziyade bir nevi «metafiziktir.»" Hasan-Âli hem Hegel'in hem de Marx'ın görüşlerini bu bilimsel olmayan sınıf içinde addediyordu. İnsan ve toplum yaşamında deterministik görüşlerin tamamı Hasan-Âli'ye göre metafizik bir karaktere sahiptiler:
"Görülmüştür ki, insanda hürriyet ve iradeyi ortadan kaldıracak gibi davranan her türlü determinism, birer teoriden ileri geçememektedir. Bu teoriler, birer metafizik görüşten başka bir şey değildir. Halbuki hürriyet teorisi psikolojik bir teoridir; çünkü nefsimizde yaptığımız denemeye dayanır."