Video:
youtu.be/555NUqtMJJY
Şarkısızın Şarkısı.
Alper Gencer'den Ah!'tan sonra okuduğum 2. kitap.
Şarkısızın Şarkısı, 219 sayfalık bir şiir kitabı.
Kitapta; aşk, ayrılık, çocuk, gece, gurbet, insan, kuş, mitoloji, ölüm, sevda, sevgi, sevgili, veda, yağmur, yalnızlık ve yaşamak gibi temalarda şiirler bulunuyor. Şiirlerin ithaf edildiği kimselerin özenle seçildiğini söylemek mümkün. "Sevdiğini alamayan bütün müezzinlere" (s. 22) bu ithaflardan biri.
Kitapta bazı şiirler oldukça uzunken bazı mısraların ise cümle düzeyinde olduğu söylenebilir.
Kitaptan bazı alıntılar:
Bir kilidi açmak kolay değil o kadar
hırsızın belki de yoktur kabahati (11).
Ölüm güzel sevgilim hayat giderek berbat (12).
İnsandan gayrı kimse yalnız kalamaz (13).
Hiç durmadan git, çünkü giden
varacaktır sonunda ayrıldığı kovana (15).
Ve gündüzken başka yerde gece olan her yer
bu defa ne olur dön demeyeceğim sana (15).
Dünya biletleri yanan insanlarla dolu (16).
Bu trenin ardından koşarsan dünya düşer (17).
Bütün randevulara düzenli olarak geç kalmakta haklıydım (18).
Seni sevdim evler arasında bir evdin (18).
Okumak budur
yani yağmur bekleyen toprağın durmaksızın kuruması (19).
Senaryo gereği doğdum (19).
Ölüm olmasa bu rezil hayatın suyu çıkar (20).
O kadar evde yokum ki anlatamam (22).
Hatırlamak pişmanlığı peşinen kabullenmek demektir
yola çıkmak erkekliği bir kenara bırakıp
gözyaşını namluya sürebilmektir (24).
Telefonum durmadan çalıyor zamanımı
meşgulüm dünya (28).
Ama biz birbirimizin yanlışlarını bile seviyoruz diye ışıklar
içindeyiz zaten (31).
Normal şartlar altında bildiğin anormaliz (34).
Siparişin gecikmesi en çok garsonla tanışma imkânı sunar bize (34).
Evlerini yamaçlara kuranların rahatlığı rahatsız edicidir (35).
Anlamak en yapışkan yükü bu hayatımızın (36).
Sabaha daha çok var ama biliyoruz ki bir sabah var (37).
Bir defa kalbinden vuruldu mu başa dönemiyor insan (38).
Sade çocukların anlaştığı dilde keder durmaz
birileri sürekli yalan söylüyor mutluluk hakkında (38).
Siz bizdensiniz biz de bizdeniz (42).
Sonu olan şeylere düşmanlığımız var (43).
Varsa ipotek altına alınmayan bir yanım
vallahi o da sensin (44).
Bana ait değilsin bana dairsin (44).
Yine bir kabullenmenin eşiğindeyiz (45).
Elbet sırası geldiğinde ki gelir
tok kalkmaktan geçenler meydan okur açlığa (46).
Üşüdüm buz gibiydi
kalbim aşksızken hava (49).
Şu yüzmediğim suların da cümlesinin dibisin
çok sarhoş olsam dediğim her dakika
şaraba testisiz yakalanmak gibisin (51).
Ölümlü şeylerle avunmamak vaktidir
gözlerin çocukluğumun bozulmamış aktidir (54).
Niye sustun demiyorum ama niçin konuşmuyorsun (57).
İnsan sustuğu anlarda ne kadar da konuşkandır (57).
Zaman geçiyor sanki ben içinde değilim (59).
Konuşsam gökyüzü sussam senin yüzün (59).
Ben ölümden daha hayati bir şey bilmiyorum (60).
Beni sev kopar bağlamımdan (69).
Beklemek sana doğru durmadan yürümektir (72).
Ağlayanlar her istediklerine serbestçe ağlamamalıdır (81).
Gayrılık namerdinse ayrılık merde düşer (83).
İsyan damarı olmayanın
teslimiyete kalbi yoktur (83).
Ölümle tokalaşanın hayatladır şakası (86).
Söyle ben kendimi senle nasıl kör edebilirim (89).
Kuşlar bilir
ah kuşlar bilir (100).
İyi olan
kaybetse de kazanır (105).
Acılar kalanlarındır (107).
Yalnızlığı fazla
abartıyoruz (108).
İnsan elbette sınırları ihlal eder (110).
İnsan gönlü insan olan her insanda var (110).
Sigaramı yakacak kadar ateşin var mı (121).
Aşk diye bir şey vardır, insan işi olmadığına yemin ederim (122).
Biz trenleri kaçırmakla meşhuruz (127).
Enayi en iyiden bozmadır (127).
Düşmüş bir kaledir artık okumak (137).
Ayrılsak da sarılalım, yaşamak biz sakinken de dalgalı (140).
Gidiyorum kahpeliğinden kelimelerin (141).
Ne büyük kumpastır seni beklemek (143).
Sağa çek
dörtlüleri yak
hayat yaşamaya da değer (154).
Sevgilim çay içsek bile yanlış anlaşılıyoruz, çağ o çağ (160).
Her nefeste kapanan bir borç gibi yaşamak (171).
Bu kadar ciddi olma sevdiğim
yoksa çocukluğundan öldürülürsün (172).
Sobada kestane gibidir bizim memleket (173).
Hepimiz çocukluğumuzun mahpuslarıyız (173).
İnsan, suyunu içtiği yere benziyor (175).
İnsan, yaşayamadığı yere de benziyor (177).
Ölmüş bir süvarisin atın hâlâ koşuyor (178).
Lütfen hayvanları, toprağı ve tüm insanları
annelerin çocuklarını sevmesi gibi seviniz (181).
Gecenin anonsudur içimden sana kalkan bütün gemiler (183).
Seni değil, beklemeyi seviyorum ben (189).
Şarkısı olan her şey güzeldir (207).
İnsan giyinikken anlaşır, üryanken sevişirmiş (218).
Bir ana memesi kadar sek ve ekmek kokusu kadar geri çevrilemez bir tekliftir sevmek (219).
Mutlaka okumalısınız.