çalışmanın, üretmenin ve bunlardan keyif almanın güzelliğini, köylü halkın bilinçlendirilmesi mücadelesini ve bu mücadeleyle çıkarları ters düşen gerici, sözde yurtseverlerin hikayesini anlatan basit ama vurucu bir kitap.
çok zorlu şartlarda, savaş ekonomisinde, binbir emekle sıfırdan kurulup, tam mezun verme aşamasındayken birilerinin tekerine çomak soktuğu için kapatılan köy enstitülerinin hazin hikayesi, süreci baştan sona yaşayan bir köylü çocuğunun ağzından anlatılmış. kitabı okurken, bu rüya gerçek olsaydı, ne kadar ileride olurduk diye düşünmeden yapamıyorsunuz.
köy enstitüleri projesi gericiler tarafından engellenmeyip, yurt sathında hayata geçirilebilmiş olsaydı, bugün gelişmişlik bazında kim bilir hangi seviyede olacaktık?