Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kork-ma'yı Sevmek
Alışılmış acıya dayanmak yeni bir mutluluğa alışmaktan daha kolay gelir belki ama alışılmış her acının kendine göre bir sorumluluğu olduğunu öğrenince insan, aynı pencereden bakamıyor bir kez daha. Bir kez olsun anlaşılsa söylenenler ya da bir kez olsun bir şey söylense de anlanmak istense bir başkası tarafından. Sorunlardan kaçma eğilimi gibi korkakça bir hareketin insana getirdiği zararı hiçbir şey getiremese de; kuma gömmek başını, kaçmak usulca olay yerinden, uyanmak bilinmeze ve kucak açmak yalnızlığa nereye kadar sürer böyle? Kara borsacıların kasaları gibi kilitli durmak bir köşede, istememek çözmeyi, delicesine kaçmak neyi çözer ki? Bencil biri olmanın getirdiği sorumluluğu taşımak zor gelir insana. Sevinçler tutmaz sevinçleri, ahlaklar bol gelir ona. Erdemin kemeri bile tutmaz o belleri. Ucuz suikastlere kurban gider bu kişiler. Su birikintisini terk etmeyen ulaşamazmış denize. Bu yüzden vurulmamalı ketler düşünce denizine. Hülasa şudur ki: korkak insanlar korkak olmaya bile korkarlar. Ağaçta kalmış kedi gibi yardım dilenmek faydasızdır onlar için. Fakat bir tezattır ki, korkulan sevilen olmuştur daima. Çünkü sevgi, korkuya muhtaçtır her zaman.
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.