Gönderi

İnkılâpçılar, örflerle kıyafet değiştirmede kurtuluşumuzun sırrını aramak gibi gülünç bir davaya kendilerini kaptırırlarken, muhafazakârlar; eski hayat şekillerine sımsıkı bağlanmada felâh ümidi buldular. Batının şekillerini, gümrüklerden mal çıkarır gibi memleketimize sokanlarla sakalda ve sarıkta keramet bulanlar kıyasıya birbirleriyle çatıştılar. Hâlâ o çatışma devam etmektedir. Her iki tarafın gafil olduğu şey, kendi millî kültürümüzü yuğurmanın lüzumlu oluşudur. Hakikatte, bin yıllık tarihimiz içinde ortaya konulmuş olan Anadolu müslüman Türk kültürünü, örfleri, folkloru, edebiyatı ve güzel sanatlarıyle, tasavvufu ve tarikatlarının felsefesiyle, İslâmî ahlâkıyle bir potada yuğurmak, dâvanın esasını teşkil ediyordu.
Sayfa 7 - Hareket Yayınları - 1. Baskı (Kasım, 1970) - Önsöz
·
44 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.