Gazze;
İnsanlığımızın gözetlendiği kule Gazze;
Dört bir yanına muhacir kanının bulaştığı, mazlum çığlığının sindiği, masum çocuk cesedinin yığıldığı Akdeniz'in maşrık tarafında, daha arkalardan seğirten çöl tozunun tuzlu suyla kavuştuğu kıyının birkaç kilometre içerisine kurulan bir karye Gazze. Bugünkü merkezinin haritası kalınca bir tabanca namlusunu andıran, direncini daima genç ve taze tutsa da yaşlı, yaralı, yaslı bir şehir hüviyetiyle karşımıza çıkan aslan yatağı bir şehir. Baş kısmı çekiçle dövülen, gövdesi darp edilerek sahile iliştirilen kanlı ve kalın bir karanfile benziyor.7 Ekim 2023 sabahı Filistinli askerlerin işgal altındaki topraklarına yönelik yaptığı huruç harekâtı sonrası işgalci İsrail'in cevabı, Gazze'yi bombardımana tutmak oldu. İki hafta içerisinde çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere beş binden fazla kardeşimiz şehit düştü. Türkiye'nin hemen her şehrinde Filistin için destek gösterileri yapıldı. İslâmcılar, muhafazakârlar, milliyetçiler, komünistler, sosyalistler, her mezhepten, meşrepten insanlar farklı zaman dilimlerinde bambaşka alanlarda sayısız gösteri düzenlediler. Sanatçılar, futbolcular, edebiyatçılar tavırlarını göstermeye çalıştılar. Yürüyüşler, büyükelçilik önü açıklamaları, oturma eylemleri, araç konvoyları, meşale yakmalar; türlü yöntemlerle işgalci İsrail protesto edildi.İslâm dünyasının hemen her köşesi Filistin'e moral vermek için sahadaydı. Soykırım olayını bilinç olarak bir sektör haline getiren İsrail,bu olayı devamlı sıcak tutarak kendilerine bir dokunulmazlik kalkanı inşa ettiler ve bu kalkanın arkasından rakiplerine son derece alçakça saldırmayi bir marifet bildiler. Kundaktaki bebeklerin kafasını da koparsa sokakta oynayan çocukların üzerine yüzlerce kiloluk bomba da atsa İsrail'in bu tutumunu eleştirmek kader kurbanı masum bir milleti eleştirmekte bir tutuluyor. Ne yaparsa yapsın kendisine ses çıkarılmayan "Terörist İsrail" o ortamdan faydalanıp Filistin topraklarında soykırıma devam ediyor. Dünya medyasında sadece görsel bir lobi olarak var olmaya devam ediyor. Dualar okunuyor, lanetleniyor ve gündelik hayata devam ediliyor. Umut olmak adına yazmak paylaşmak elimizden gelen en küçük güçle seferber oluyoruz. Bu çaresiz ruhumuzla orada ezilen halkın yanında durmak için kendimizce bir çaba sarf etmiş oluyoruz:(fakat başımızı yastığa koyduğumuzda hissettiğimiz o yoğun bunaltı ve üzgünlükle beraber kendimizin kiminle beraber olduğunu ve bunun için küçük de olsa samimiyetle bir şeyler yaptığımızi bileceğiz. Elbette zerre ağırlayınca bile olsa hiçbir hayır ve şer kaybolmayacaktir! Bizim bütün korku ve endişemiz şundan: mazlumların feryadı arşı ala'yi titretirken Ben doğru yerde miyim? Duvarların ve dikenli tellerin ardında tutulan insanlar çocuk kadın yaşlı engelli hasta diye ayırt edilmeden soykırıma tabi tutulurken sadece insanlar değil insanlık yok ediliyor gözlerimizin önünde yazık ki! Bugün Kadir gecesi, kutsal kitapta belirtildiği gökyüzü kapıları duaların geri çevirmeyeceği vahyinde. İnsanlığın çocukların ölmeyeceği bir dünya diyerek boğazıma düğümlenen cümlelerimi burada noktalıyorum dua ile🙏🏿
·
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.