Karz-ı hasen (Allah’a güzel borç verme) hakkındaki bu âyet-i kerîme nâzil olduğunda Ebu Dahdâh -radıyallahu anh- Resûlullah’a -sallallahu aleyhi ve sellem- gelerek:
“–Yâ Resûlallah! Allah bizden borç mu istiyor?” diye sordu.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de:
“–Evet, ey Ebu’d-Dahdâh, Allah borç istiyor!” diye cevap verdi.
Bunun üzerine Ebu’d-Dahdâh -radıyallahu anh- Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz’in eline sarıldı ve:
“– Yâ Resûlallah! Ben, içinde 600 hurma ağacı bulunan bağımı Allah’a borç (karz-ı hasen) olarak veriyorum!” dedi.
Sonra da yürüyerek bağına geldi ve kapısında durdu. Hanımı çocukları ile birlikte orada idiler. Hanımına seslenerek:
“–Ey Ümmü Dahdah! Bahçeyi boşaltın! Çünkü ben bu bağı Allah’a borç verdim...” dedi. Hanımı da ona:
“– Ey Ebu’d-Dahdah! Çok kârlı bir alışveriş yapmışsın! Allah alışverişini mübârek kılsın.” dedi. Hemen bahçeden çıkarak orayı Allah Resûlü’ne -sallallahu aleyhi ve sellem- teslim ettiler. Ebu Dahdâh’ın -radıyallahu anh- bu hareketinden Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz pek memnun oldu ve ona iltifatta bulundu. Peşinden şöyle bir müjde verdi: “- Cennette Ebu’d-Dahdâh için hazırlanmış, dalları sarkan nice iri hurma ağaçları var!” buyurdu. (İsabe, VII, 100-102 ; Müslim, Cenâiz, 89; Ahmed, III, 146)