Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Gönderi
MÜKEMMELİYETÇİLER İÇİN
Sizce mükemmeliyetçilik bir sorun mudur? Olumlu veya olumsuz yanları nelerdir? Mükemmeliyetçiliğin kesinlikle kötü bir şey olduğunu söyleyen genel kanıya ne kadar katılıyorsunuz? Yazarımız kitabında bu kanıya şiddetle karşı çıkmakta ve bize çok farklı bakış açıları sunuyor. Kendi cümleleriyle; "Mükemmeliyetçilik bir mücadele olmak zorunda değildir. Sağlıklı olmak için mükemmeliyetçi olmayı bırakmak zorunda değilsiniz.". Kendinizi tanıyıp uygun şekilde davrandığınızda, mükemmelliyetçilik sizi tüketen yorucu bir huy yerine sizin ve başkalarının hayatını kolaylaştıran bir mucizeye dönüşebilir.
Nispeten yeni ve pek popüler olmayan bir kişilik tipi envanteri olduğundan online testlerini bulamadım. Onun yerine kitapta bulunan testi sizin için de kolaylık olması adına internet ortamına geçirdim. Kendinizi mükemmelliyetçi olarak tanımlıyorsanız testi çözmek için aşağıdaki linke göz atabilirsiniz. Şimdi çözün ve sonuçları aklınızda tutarak sonraki paragrafa devam edin.
forms.gle/hVZmyf41Run7WYxy9
MÜKEMMELİYETÇİ PROFİL ANAHTARI:
Hangi harfler çoksa, o sizin mükemmeliyetçi tipinizi temsil etmektedir.
A) Yoğun mükemmeliyetçiler zahmetsizce yönlendirilir ve hedeflerine ulaşmaya net bir biçimde odaklanırlar. Kontrolsüz bırakıldıklarında, standartları yüksekten imkânsıza doğru çıkabilir ve imkânsız standartlara ulaşamadıkları için başkalarına ve kendilerine karşı cezalandırıcı olabilirler.
B) Klasik mükemmeliyetçiler son derece güvenilir, tutarlı ve detay odaklıdır ve çevrelerine istikrar katarlar. Kontrol edilmediklerinde, spontaneliğe veya rutindeki bir değişikliğe uyum sağlamakta zorlanırlar ve başkalarıyla anlamlı bir biçimde bağlantı kurmakta güçlük çekebilirler.
C) Parisli mükemmeliyetçiler kişilerarası bağlantının gücü konusunda canlı bir anlayışa ve güçlü bir empati kapasitesine sahiptirler. Kontrolsüz bırakıldıklarında, başkalarına bağlanma arzuları metastaz yaparak zehirli insan beğenmeye dönüşebilir.
D) Erteleyici mükemmeliyetçiler hazırlanma konusunda mükemmeldir, fırsatları 360 derecelik bir perspektiften görebilir ve iyi bir dürtü kontrolüne sahiptir. Kontrolsüz bırakıldıklarında, hazırlık önlemleri azalan getiri noktasına ulaşarak kararsızlık ve eylemsizlikle sonuçlanır.
E) Dağınık mükemmeliyetçiler yeni başlangıçların kaygısını zahmetsizce atlatırlar, birer yıldız gibi fikir üreticilerdir, spontaneliğe iyi uyum sağlarlar ve doğal olarak coşkululardır. Kontrol edilmedikleri takdirde, hedeflerine odaklanmakta zorlanırlar ve nihayetinde enerjilerini taahhütlerini yerine getiremeyecek kadar zayıf bir noktaya taşırlar.
Yeterli vaktim ve enerjim olsaydı kitabın içeriğinden uzun uzun bahsetmek isterdim ama şartlar el vermiyor. Onun yerine kısaca kitapta hangi konulara değiniyor, neler öneriyor, size neler katabilir, bunlardan bahsedeceğim.
1-Öncelikle ilk bölümde önceki paragrafta görmüş olduğunuz beş mükemmelliyetçi tipinden detaylı bir şekilde bahsedip örnekler veriyor (kendi hastalarından hikayeler anlatıyor ve bazıları gerçekten keyifli).
2-İkinci bölümden mükemmelliyetçi insanların potansiyeline dikkat çekip, sizi aslında şanssız değil aksine şanslı olduğunuza inandırmaya çalışıyor.
3-Üçüncü bölümde mükemmelliyetçilik hakkında genel kanıya (onu bir çeşit bozukluk veya hastalık olarak gören) değiniyor ve erkeklerin mükemmeliyetçi olması bir raddeye kadar teşvik edilirken kadınların mükemmeliyetçi olduklarında yadırgandığına dikkat çekiyor.
4-Dördüncü bölümde mükemmeliyetçiliği çok daha detaylı bir şekilde inceleyip başka unsurlarla ilişkilerinin sonuçlarından bahsediyor.
5-Beşinci bölümde mükemmeliyetçilerin yaptığı genel bir hata olan kendini cezalandırmanın çok yanlış olduğundan ve bunu engellemek için neler yapabileceğimizden bahsediyor.
6-Altıncı bölümde yaşadığınız sorunlar için çözümler sunup, en önemli şeyin kendinize şefkat göstermeniz olduğunu vurguluyor.
7-Yedinci bölümde günlük yaşamda aradığınız başarıyı bulmanıza yardımcı olacak on temel perspektif değişikliğini sunuyor.
8-Sekizinci bölümde (en sevdiğim bölümlerden birisiydi) uzun vadeli gelişmeyi mümkün kılacak sekiz farklı davranış stratejisini gösteriyor.
9-Dokuzuncu bölümde ise artık zincirlerinizden kurtulmanızı ve özgür kalmanızı istiyor. Kendinize ağır cezalar verip hayattan aldığınız zevki kısıtlamak yerine zevklerinizi önceliklendirmeyi salık veriyor.
Bu arada kitap konu için birazcık uzun gibiydi ama aralarda eğlendirici hikayeler ve hoş kitap önerileri de mevcuttu. Bu kitaplardan bazılarını önceden duymuş veya okumuş ve faydalı bulmuştum. Son olarak yazarımızın notunu paylaşıp gönderiyi noktalıyorum;
Yazarın Notu: İnsanlar, kimlikleri statik olmayan dinamik varlıklardır. Deepak Chopra'nın da belirttiği gibi, "Kimlik en iyi ihtimalle geçicidir." Beş mükemmeliyetçi tipinin (ve "mükemmeliyetçi"nin kendisinin) kimliklerini, davranış, düşünme, hissetme ve kendisiyle ve başkalarıyla ilişki kurma kalıpları hakkında farkındalık yaratmaya davet etmek için sunuyorum.
Bir şey olmak ya da olmamak ikili bir düşünme biçimidir. İkili mantık belirli durumlarda yardımcı olabilirken, aksi takdirde insanlara tutarlı bir doğrulukla uygulanamayacak kadar basittir.
Mükemmeliyetçi miyiz, değil miyiz? Kimlik damgası önemli değil. Bu kitabı, kim olursanız olun ya da kendinizi nasıl tanımlamayı seçerseniz seçin, gerçek benliğinizle bir bağlantı kurmanız için yazdım.
Etiketler sizin kim olduğunuzu göstermez. Etiketler, deneyimlerimizi bir dereceye kadar güvenilirlikle kontrol altına alma arzumuzu temsil eder. Carl Jung'un içe dönük ve dışa dönük temel kişilik kavramsallaştırması; Alfred Adler'in evrensel "aşağılık kompleksi” kavramı; Elliott Jaques'in "orta yaş krizi" kavramı; John Bowlby'nin dört bağlanma stili; Gary Chapman'ı in beş sevgi dili; Adam Grant'ın verenler, alanlar ve eşleştirenler; Gretchen Rubin'in dört eğilimi; Susan Cain'in iyimser veya acı tatlı yönelimleri; bunlar insan olmanın olağanüstü deneyimini kategorize etmenin sonsuz sayıdaki yollarından sadece birkaçıdır.
Beş mükemmeliyetçi tipinde olduğu gibi, tüm bu etiketler doğası gereği sınırlı entelektüel yapılardır. Bunlar tekliflerdir, gerçek değil. Bunlar bir başkasının fikirleri, bir başkasının kalıpları yorumlaması, bir başkasının gördüklerini isimlendirme girişimidir. Sizin için bir anlam ifade etmedikleri sürece bu kategorilerin hiçbiri bir şey ifade etmez.
İyileşme son derece bireysel bir süreçtir ve asla iki kişi için aynı görünmez; ne hızda, ne yöntemde, ne de yankılanan dilde, her birimiz kendi benzersiz yolumuzla iyileşiriz. En çok neye ihtiyacınız olduğunu sadece siz bilebilirsiniz.
Son zamanlarda (ya da hiç) kimse size söylemediyse, hayatınız, motivasyonlarınız, arzularınız konusunda en iyi uzman sizsiniz: Bir sorununuz olup olmadığı, kapasitenizin derinliği, sizi neyin tanımladığı, mükemmeliyetçi olup olmadığınız, bunun iyi bir şey olup olmadığı, bu konuda ne yapmanız ya da yapmamanız gerektiği; tüm bunlar sizin vermeniz gereken kararlardır.
Başkalarının size nasıl olacağınızı öğretmeye başlayabileceği fikrini yok edin. Başkaları ne kadar iyi niyetli olursa olsun, ne kadar sevgi, yetki ya da deneyimle dolu olursa olsun, bilen sizsiniz.
Kontrolü bırakmak otomatik olarak güce dönüşmez. Bazen kontrolü bırakmak, kontrolü bir başkasına devretmek anlamına gelir. Kontrolü başkasına vermek, gücünüzü inkâr etmenin başka bir yoludur. Ben dahil kimsenin size kim olduğunuzu söylemesine izin vermeyin. Diğer insanlara kim olduğunuzu siz söyleyin; güç budur.
Bireysel bir çalışma olarak bu kitap benim gözlemlerimi, deneyimlerimi, bakış açımı ve önyargılarımı temsil ediyor. Fikirlerimi ve teorilerimi bu konudaki sonsöz olarak sunmuyorum. Bu konuda sonsözün söylenebileceğine inanmıyorum. Bu kitabı bir sohbet başlatıcı olarak yazdım. Umudum, bu sayfaların mükemmeliyetçiliğin ne olduğu, bizi nasıl etkilediği, bizim onu nasıl etkileyebileceğimiz ve daha geniş anlamda, ruh sağlığımıza ulaşmak için zihinsel sağlığımızın ve zihinsel hastalığımızın yönlerini nasıl bir araya getirebileceğimiz hakkında daha derin tartışmalara yol açmasıdır.
Mükemmeliyetçilik ve yeme bozuklukları arasındaki ilişki, beyaz üstünlüğüne bir tepki olarak beyaz olmayan kişilerde sosyal olarak öngörülen mükemmeliyetçilik, psikoloji literatüründe mükemmeliyetçiliğin kökenleri (mükemmeliyetçiliği ruhta iş başında olan en olumlu güçlerden biri olarak konumlandıran), mükemmeliyetçilik araştırmalarının sınırlılıkları ve benzerleri dahil olmak üzere, bu konuşmanın bu kitapta ele alınmamış birkaç kritik parçası var.
Gelmiş geçmiş tüm terapistlerin dediği gibi, tüm bu konularda konuşmaya devam edelim.
·
274 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.