Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Okul kütüphanesine gitmiştim. Yüzyıllardır devam eden Filistin-İsrail savaşı ile ilgili daha fazla bilgi öğrenip araştırma yapmak istiyordum. Birkaç kitap buldum ama Gazze’ye Yolculuk kitabı daha ilginç geldi bana. Bu kitabı seçip okumak istememin en önemli nedeni Sümeyye Ertekin'in Gazze'ye gidip oradaki durumu görmesi, yaşananları bize aktarması ve ikinci olarak Mavi Marmara olayında bizzat içinde bulunması, o ânı yaşaması ve bunu biz okuyuculara anlatması. Yukarıda "Sümeyye Ertekin" diye bir isimden bahsettim. Peki kim bu Sümeyye Ertekin? Bundan bahsedelim biraz da. Sümeyye Ertekin TVNET'te çalışan bir gazeteci. İlk önce 2008 yılında sonra 2009 ve en son 2010 yılında Gazze'ye gitmiş yâhut gitmeye çalışmıştı. Oradaki gördüklerini, deneyimlediklerini, yaşadığı muamelelerin hepsini tek tek aktarmış bizlere. Sümeyye Ertekin Gazze'ye gitmek için çok uğraşmıştı. Çünkü İsrail çok zorlaştırmıştı aşamaları. Her şeyi didik didik arıyorlardı. En küçük bir şeyden bile şüphe duyuyorlardı. Bir pasaport kontrolü için saatlerce bekletiyordu insanları. Bekleyen insanlardan Türk birilerini görünce "İsrail'i çok seviyorsunuz biliyorum" gibi cümleler kurup sabırları zorluyordu.. Kitabı okuduktan sonra İsrail'in nasıl acımasız bir pislik olduğunu tekrar görmüş, okumuş oldum. Gazze'yi dört duvar arasına almaları, istedikleri malzemeyi sokup istemediklerini sokmamaları, kimin ne ihtiyacı var hiç umursamamaları, kimsenin gözünün yaşına bakmadan çoluk çocuk demeden herkesi katletmeleri, Mescid-i Aksa'ya kafalarına göre bir almaları bir almamaları, arama yaparken ve sınır kapısından geçerken insanları saatlerce bekletmeleri, gemiye saldırı düzenledikten sonra helikopter ile gemidekilere su döküp ıslatmaları ve bunun gibi daha pek çok şey. Kitapta en çok etkilendiğim bölüm Mavi Marmara bölümü idi. Uluslararası sularda iken Gazze'ye yardım götüren gemiye saldırı düzenlenmişti İsrail tarafından. Bir sürü kişiyi yaralamış, yaklaşık on kişiyi de şehit etmişti. Üstelik kimse böyle bir olay olacağını tahmin bile etmemişti. Herkes gemiye binmeden annesi, babası, çocukları, akrabaları ile vedalaşmıştı. Saldırı düzenlenene kadar insanlar halinden çok memnundu. İnsanlık tohumları bu gemide tekrar ekilip, filizlendirilmişti. Merhamet duygusu, saygı, sevgi, hoşgörü, yardımlaşma gibi duygular; din, dil, ırk fark etmeksizin herkese aşılanmıştı. Birlikte kılınan namazlar sonrası bunlardan etkilenip Müslüman olanlar bile vardı. Gerçek birlik ve beraberlik duygusu hissediliyordu bu gemide. Etkilendiğim bir yer daha var. O da Sümeyye Ertekin ve kameramanın Gazze'ye gittikleri zaman belgesel için oradaki insanları çektiği, olanları bir de onların ağzından duymak için röportaj yaptığı zaman da küçük bir kız çocuğu geldi yanlarına. Onlar da kızı boş çevirmemek için oyuncak bebek verdiler. Almadan önce kız dönüp annesine baktı. Sonra oyuncağı alıp gitti. Aradan biraz zaman geçti tekrar geldi ve bebeği geri verip teşekkür edip gitti. Kim bilir ne yaşandı ne oldu da geri verdi o bebeği. Her çocuğun sahip olmak istediği oyuncağı o geri vermişti. Belki de alışıktı böyle şeylere. Ya da belki de onların oyuncağı daha farklı şeylerdi. Genel olarak bu kitabı okurken çok zevk aldım. Yeri geldi üzüldüm, yeri geldi mutlu oldum ve yeri geldi elimde olan her şeye çokça şükrettim. Çünkü orada yaşananları duydukça, gördükçe "Ya ben olsaydım onların yerinde, ya benim başıma gelseydi bu olanlar." diye düşünmekten insan kendini alıkoyamıyor maalesef. Ama düşünmeli insanoğlu yoksa Filistinli, Gazzeli kardeşlerimizi anlamak çok zor olurdu bence. Şu an çok büyük bir imtihan içinde dünya. İmtihan olduğumuz şey ise ‘’Filistin.’’ Çoğu kişi sesini çıkartırken bazı kesim var hiçbir şekilde sesini çıkarmıyor. Ki sesini çıkarmayan kişiler de genellikle "köpeklere sahip çıkalım" gibi gereksiz gündem dışı konulardan bahsedip dâvâmızı unutturmaya çalışıyorlar. Biz elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Daha fazla kimsenin ölmesine izin vermemeliyiz. Vesselam.
Gazze'ye Yolculuk
Gazze'ye YolculukSümeyye Ertekin · Pınar Yayıncılık · 201146 okunma
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.