Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Uzun zaman öncesini capcanlı korurken geleceği katiyen kaydetmemekte ısrarcı. Sanki benim için bir gelecek olmadığını yineleyerek beni uyarıyormuş gibi hissediyorum. Sürekli düşünüyorum da, gelecek yoksa geçmişin de bir anlamı yokmuş gibi. Odisseus’un seyahatini düşünüyorum, o da öyleydi. Odisseus kendi topraklarına dönerken nilüfer çekirdeği yiyen insanların adasına uğrar. Oradaki insanların nazikçe ikram ettiği nilüfer çekirdeğini yedikten sonra memleketine dönmesi gerektiğini unutur. Sadece bu da değil, adamları da unuturlar. Neyi? Amaçları olan “eve dönüş”ü. Memleket geçmişe aittir ama oraya dönüş planı geleceğe. Sonrasında da Odisseus tekrar tekrar unutmakla mücadele eder. Sirenlerin şarkılarından kaçar, onu sonsuzluk boyunca bir yerde alıkoymak isteyen Kalipso’dan da kurtulur. Sirenlerin ve Kalipso’nun istediği şey Odisseus’un geleceği unutup şu ana çivilenmesidir. Ama Odisseus sonuna kadar unutkanlıkla savaşarak geri dönüşünü planlar. Sadece bugünde kalmak hayvan misali yaşanan bir hayata gerilemek demektir. Tüm hafızasını kaybedene daha fazla insan denemez. Şu an, geçmişle geleceği bağlayan bir temas noktası sadece, ama şu anın kendisi tek başına hiçbir şey değil. Ağır demans hastasıyla bir hayvan arasında ne fark var? Hiçbir fark yok. Yiyip sıçıp gülüp ağlayıp böyle böyle ölüme varılır. Odisseus bunu reddetmiştir. Nasıl? Geleceği hatırlayarak, geçmişe doğru ilerleme planlarından vazgeçmeyerek.”
Sayfa 110 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.