İkinci Dünya Savaşının yıktığı hayatlar… Savaşın gerçekte neler yaptığını böyle kitaplar okuyunca daha iyi anlıyor insan. O dönemlerde insanların yaşadıklarını kısa bir an bile olsa empati yapmak nasıl kötü hissettiriyorsa yaşamak nasıl da yıkıcı olmuştur. Ama tüm bunların içinde güçlü olan üç kadının öyküsünü okuyorsunuz bu kitapta. Biri günümüzden miras kalan, diğer ikisi ise savaşta kendi yöntemleriyle dahi olsa sonuna kadar insanları kurtarmak için savaşan iki güçlü, güzel kadın. Bu sefer Paris’in gözünden okuyoruz savaşı, Nazileri. Lia, anneannesinden miras kalan o hiç bilmediği eve, Paris’e gidiyor. Kapıyı açtığında onu muhteşem sanat eserleri karşılıyor. Evin kapısının açılmasıyla sırlar ortaya çıkarken, aslında anneannesinin hiçte tanıdığı kadın olmadığı ortaya çıkıyor ve onun sayesinde hayatına yakışıklı Gabriel giriyor. Gabriel ona ressam elinden çıkma tablolar konusunda yardım etmek için hayatına giriyor ama kitabın belli bir yerinden sonra geçmiş ataları sayesinde hayatları kesişmiş oluyor. Lia’nın anneannesi Estelle ve Gabriel’in halası Sophie. Estelle Paris’teki evinde Nazi yanlısı görünüp aslında savaştan kaçan çoğu pilot, kadın, çocuk herkesi saklayan taraf. Sophie ise savaş daha başlamadan yaşadığı acı tecrübeyle sonunda becerikli bir İngiliz ajanı oluyor ve her iki kadında hayatları bir yerde kesiştikten sonra savaşın yönünü değiştirecek işler yapıyorlar. Hikayelerin sonları ikisinin de kalbimi kırarken, Lia ve Gabriel az da olsa kalbimi onardılar. Ama her sayfasını merakla çevireceğiniz inanılmaz akıcı ve kurgusu harika olan bir dönem kitabı. Bu kitap ve bu ev kesinlikle okunmaya değer.

Paris’teki EvKelly Bowen · Yan Pasaj · 202355 okunma

44 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamze Demirkol