Genel olarak Sosyoloji, özelde de Bourdieu'ya dair bir malumat gerektiriyor ama kısaca şöyle aktarabilirim. Herhangi bir alanda (siyaset, din, akademi vb.), alanın hakim konumunda olanlar tutucudur ve yeniliklere kapalıdır. Bu da sanıldığı gibi bilgilerinin doğruluğundan ziyade kendi konumlarını koruma eğilimlerinden kaynaklanır. Hâkim konumda olma şansı bulunanlar, etliye sütlüye karışmayan orta bir yol izlerler. Çünkü iktidar aynı devam eder ya da değişirse kolayca adapte olmayı umarlar. Ancak hâkim konuma gelme ümidi olmayanlar radikal öğretileri benimserler ve hâkim konumdakilerin aksine farklı görüşleri benimserler. Bourdieu'nün büyüklüğü, bu tavırların alandan alana değişmediği ve çoğunlukla çıkarlar ile ilgili olduğunu ortaya koymasında. Nitekim Thomas Kuhn, bu döngünün bilim insanları arasında da benzer bir şekilde işlediğini sonradan ortaya koydu.