"Doğru yanlıştan ayıran kimse var mı?" "Var ama cennette değil." "Bu bilgiyi kazandıran nedir?" "Ahlak Duygusu." "O da ne?" "Boş ver gitsin. Sende yaşadığın şükret." "Neden?" "Çünkü bu duygu bir tür alçalmadır, yıkımdır. Onun yokluğunda insan yanlış yapamaz, yapar. Dolayısıyla bu duygu sadece ve sadece tek bir amaca hizmet eder, o da nasıl yanlış öğretilir öğretilir. Başka da bir şey öğretilemez. Yanlışın yaratıcısıdır o. Ahlak Duygusu ona hayat verene kadar yanlış diye bir şey yoktu.