Homeostasis şu muslukla, bu boru ile uğraşıp sadece onların tamiratına, düzeltilmesine çalışmak gibi algılanabilirken; allostasis beynin, çoğunlukla davranış değişiklikleriyle birlikte seyreden ve tüm bedeni içeren, çok çeşitli süreçleri yönetmesi olarak algılanır. Allostatik düşüncenin son bir özelliği de stresli kişiler üzerine yapılan açıklamalarla uyuşmaktadır. Beden, bütün bu düzenleyici karmaşıklığı ya da allostasisi, sadece bozulan bir denge noktasını düzeltmek için devreye sokmaz; bu denge noktasının bozulacağına ilişkin bir beklentiyle de yapabilir. Bizler sadece bizi kovalayan yırtıcılar yüzünden değil, bizi ileride zorlaması muhtemel şeylerin beklentisiyle de stres tepkisini harekete geçirebiliyoruz. Bu zorlayıcı faktörlerin hemen hepsi, bir zebra için çoğu kez hiçbir anlam ifade etmese de bizler tarafından felaketler şeklinde algılanabilir. Yani allostasis yaklaşım stresle ilişkili hastalıklar konusunda bize birçok şey söylemektedir.