Gönderi

4. Bölüm, Sevginin Uygulanması
İster marangozluk olsun, ister doktorluk, ister sevme sanatı; hangisini ele alırsak alalım, her sanatın uygulamasında bazı genel gereksinimler vardır. Her şeyden önce, bir sanatın uygulanmasında disipline gereksinim duyulur. Eğer ben bir şeyi salt "canım istiyor" diye yapıyorsam, benim için bu eğlenceli ve güzel bir uğraş olabilir. Ne var ki disiplinli bir şekilde çalışmadığım için o sanatta ustalaşabilmem olanaksızdır. Ancak sorun sadece belirli bir sanatın uygulanmasında disiplinli olmak (örneğin o sanatı her gün belirli bir süre uygulamak) değil, kişinin tüm yaşamının disiplinli olmasıdır. Çağdaş insanın disiplini ögrenmesinin hiç de güç olmayacağı düşünülebilir. O her gün sekiz saat son derece disiplinli, katı bir şekilde programlanmış bir işte çalışmıyor mu? Ne var ki burada önemli olan çağdaş insanın iş saatleri dışında öz disipline çok az sahip olmasıdır. Çalışmadığı zamanlar aylaklık etmek, rahatlamak, daha yerinde bir deyimle "gevşemek" istemektedir. Bu aylaklığa duyulan istek programlı yaşama bir tepkidir, insan her gün sekiz saat amaçlamadığı biçimde tüm enerjisini harcamak zorunda kalırsa başkaldırır ve bu isyankârlığı çocuksu bir kendi isteklerine düşkünlük biçimini alır. Ardından baskılı yönetime karşı verdiği savaşım onu tüm disiplinlere, akılcı olmayan otoriteler tarafından zorlananlara karşı da kendisinin kabul ettiklerine de güvensiz kılar. Fakat böyle bir disiplin olmazsa yaşam dağınıktır, altüst olur ve belli bir noktada yoğunlaşma sağlanamaz.
Sayfa 128
·
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.