Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ölüden önce dilinizi gömün | @huseyinhakan
O kötü addettiklerimiz, lanetli dediklerimiz aynı tartışmalar için otuz senelerini verdiler. Otuz koca seneyi heba edip birbirlerinin canına, malına, ırzına, fikrine, ideolojisine, varlığına tasallut ettiler. Otuz koca sene boyunca kan gölüne çevirdiler ortalığı, otuz sene sonra bedel ödedikleri enkazdan yeni bir medeniyet tasavvur ettiler. Hala olağanca kuvvetleriyle kötü ve aynı kuvvetle lanetli olmayı sürdürüyorlar fakat aynı şeyler için dövünüp durmanın bizi çözümsüzlüğe ittiğini görmemiz gerektiğini bize bildirecek olan ne? Kaç tane otuz yıl geçmesi gerekiyor ki içerisinde yuvarlandığımız gayyanın bizi dibe çektiğini idrak edelim? Şu an hepimiz, körün herkesle aynı manzarayı gördüğü yerdeyiz. Müslüman çocuklarını ekollerine, ideolojilerine, inandıklarına, savunduklarına, çalışmalarına, iddialarına, inanışlarına göre kategorize etmenin bugüne kadar bize hiçbir şey kazandırmadığını görmek için ne gerekiyor? 1618-1648 arasını bizim bugünkü kavgamızın dengiyle yapanlar o yıllardan fikirlerle çıktılar: Martin Luther ile, Erasmus'la, Da Vinci'yle, Calvin'le, Kant'la; Locke, Diderot, Montesquieu, Descartes, Hume... O enkazdan bunlarla çıktılar. Eline hançeri değil, fikirleri, ilimleri, düşünceleri alanlarla çıktılar. O güne kadarki dogma paradigmalara kafa tutarak çıktılar. Batı hayranlığı olarak algılanacaksa buraya kadarki mesele, bundan sonrasını okumayarak kendinize iyilik yaparsınız. Mesele bugün İslamın çocuklarının yine İslam için didinen, üreten, çalışan, okuyan insanları dövüştürerek, kavgaya tutuşturarak dinlerini yalnızca sevdikleri ekollerden öğrenmektir. Dini, takım tutar gibi tutmak, benim hocam senin hocanın döver mantığıyla modern orta çağı yaşatmalarıdır mevzu. Din, tebliğ diniyken, gerçeği hatırlatma ama yalnızca hatırlatma diniyken (Kur'ân'ın ısrarla 'tezkire' deyişi bundandır) bugün bu dine insan kazandırmak şöyle dursun, elimizdekileri tutmakta zorluk çekiyoruz. Bizim didişmelerimizi görenler bizlerin henüz ortak paydada birleşemediğimizi gördükçe ancak daha kuvvetli sarılacaktır kendi inançsızlığına. Mezhep, tarikat, cemaat, kişiler üzerinden yaptığımız kavganın isimlere atfedilmesinden önce kendimiz zarar görüyoruz. Göreceğiz de. Caner Hoca, Sifili canlı yayında duman etmiş. Etsin. Hayır, Sifil Hoca Taslaman'ı yerle bir etmiş. Etsin. Yaşar Nuri Hoca'dan başka Hoca tanımam. Tanıma. Mehmet Okuyan hoca derim başka hoca demem. Deme. Cübbeli dediyse doğrudur. Doğrudur ulan. Nihat Hatipoğlu hoca tam bir şarlatandır. Sana mı kaldı bunu demek?.. Herkesin kusurunu dine mal edenlerin ayıbı neyse, bu dine hizmet edenlerin eksiklerini de bütün emeklerine mal edenlerin ayıbı da aynıdır. Hatta, ilki, ikincilerinin ürünüdür. Dine muhalif olanlar, dinde uzlaşamayanların ürünüdür. Bu gidişle de olmaya devam edecekler. İşin yalnızca edebi kısmıdır bu. Teorik, teknik, detay isteyenler için de gerekirse aynı şekilde izahta bulunabilirim, hiç de çekinmem. Herkes kendi alanıyla uzmanlaşsın, herkes fikrini buyursun ama kimse din adına, Allah adına, Peygamberi adına herhangi bir şey söylerken sırf inandığı ekol öyle istedi diye konuşmasın. Herkes kendisine rakip gördüğü diğer Müslümanları çıkarırsa elde hiç'in kalacağını görecek kadar zeki fakat bildiğiyde amel etmeyecek kadar da düşüncesiz. O yüzden Kur'ân, başta ben olmak üzere herkese dört yüz küsür kere "ne kadar az düşünüyorsunuz!" diyor. Mesele çok uzun. Yüreğimi parçalayan bu mesele bu kadarcık cümlelerle de bitmiyor. Bitmiyor ama bitiriyor işte. Hülasa, bu dine, ilmine, ahlakına, peygamberine, öğretilerine, alimlerine, hocalarına, İslamoğlu'na, Caner'ine, Hatipoğlu'na... aklınıza kim geliyorsa onlara sahip çıkmak zorundayız. Yalnızca fikirlere kurşun işlemiyor, hepimiz ezbere biliyoruz. Öyleyse fikir üretenlere de kurşun işlemesin. Bu fikirler de benimdir, kurşun atmayı isteyecekler üslubuyla atsınlar. (1k, 24 Temmuz 2017)
··
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.