Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zulme Karşı Direnen Peygamber (Firavun,Samiri Bel'am)
Bu cüzde Hz. Musa dönemi uzunca anlatılır. Özellikle Hz. Musa'ya düşmanlık eden üç insan üzerinden durulur: Bunlar Firavun, Samiri ve Bel'am'dır. Bu kişilerin kendilerinin sembolik anlamları vardır. Firavun; zalim bir yönetimi, Samiri; insanlara put üreten ve Allah'tan uzaklaştırmaya çalışan şeytani teknolojiyi ve Bel'am ise kendilerini Rab hâline getiren, Allah ve Resûlü'nün önüne geçen din adamlarını/âlimleri sembolize eder. Her Peygamber kendi zamanındaki zalim yönetimlerle savaşmıştı/mücadele etmişti; insanlara kendilerini Allah'tan uzaklaştıran putların/putlaştırılan kişilerin sahte tanrılar olduğunu ve Allah'tan başka tanrı olmadığını anlatmış, ayrıca kendilerini dinin merkezine koyup insanları Allah ve Resûlü'nden uzaklaştıran sahte din adamlarının ve âlimlerinin istismarını yok etmiş ve insanları gerçek dine yönlendirmişti. Aynı durum Hz. Musa dönemi için de geçerliydi: 1. HZ. MUSA VE FİRAVUN MÜCADELESİ Allah Teâlâ ilk peygamber Hz. Adem'den son peygamber Hz. Muhammed'e kadar bütün dönemlerde zalimlerle mücadele kanununu işletmiştir. Tabiri caizse; her firavunun karşısına bir Musa dikilmiş, sonra firavun onu sihir, güç, şantaj ve tehditlerle mağlup etmeye çalışmış ama hep kendisi mağlup olmuştur. Hatta güvendiği sihirbazlar bile hakkı görünce mümin olmuşlar ve Hz. Musa tarafına geçmişlerdir. Bu durum Kur'ân'da şöyle قَالُوا أَمَنَّا بِرَبِّ الْعَالَمِينَ رَبِّ مُوسَى وَهُرُونَ açıklanır: "(Sihirbazlar gerçeği görünce) şöyle dediler: "Biz Musa ve Harun'un Rabbi olan alemlerin Rabbine iman ettik." (A'raf, 7/121-122). Firavun bu yenilgi sonuncunda çaresiz kalmıştı ve sihirbazları kötü bir ölümle/işkence ile tehdit etmeye başlamıştı. Bütün tehditlere rağmen sihirbazlar dik durdular ve mümin olduklarını haykırdılar, Allah'a dua ettiler: قالُوا إِنَّا إِلَى رَبِّنَا مُنْقَلِبُونَ وَمَا تَنْقِمُ مِنَّا إِلَّا أَنْ أَمَنَّا بِآيَاتِ رَبِّنَا لَمَّا جَاءَتْنَا رَبَّنَا أفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ "(İman eden sihirbazlar Firavun'a) dediler ki: "Biz Rabbimize döneceğiz. Sen ise Rabbimizin ayetleri geldiğinde iman ettiğimiz için bizden intikam almak istiyorsun. "Ey Rabbimiz, Bize sabır yağdır (dayanma gücü ver) ve canımızı Müslüman olarak al." (A'raf, 7/125-126). 2. HZ. MUSA VE SÂMİRİ O dönemde peş peşe mucizeler gerçekleşti (A'raf, 7/130-134) ve Firavun, İsrailoğullarının Mısır'dan gitmelerine önce izin verdi; ancak daha sonra onları takip etti ve Kızıldeniz'de ordusuyla birlikte helak oldu. (A'raf. 7/136). İsrailoğulları Firavun'dan kurtulmuşlardı ama kafalarındaki putperestlikten kurtulamamışlardı. Çünkü putperestlik ve zillet ruhlarına işlemişti. Daha Kızıldeniz'den Allah'ın izniyle gerçekleşen bir mucize ile kurtulup sahile çıkınca, puta tapan bir kavim gördüler ve Hz. Musa'dan kendilerine de bir put yapmasını istediler. Hz. Musa şöyle dedi: "Siz gerçekten cahil bir kavimsiniz. Şu gördüğünüz toplumun dini çökmüş ve her yaptıkları boşa gitmiştir. Sizi diğer insanlara (vahiyle) üstün kılan O Allah'ı bı- rakıp da sizin için başka bir tanrı mı arayayım? (bu büyük bir haksızlık ve cahillik olur)." (A'raf, 7/138-140), Bu durum onları akıllandırmamıştı. Bir süre sonra Hz. Musa'nın vahiy için Sina Dağı'na gitmesini fırsat bilip hemen altından bir buzağı putu yaptılar ve tapmaya başladılar. Hz. Musa vahiy ile geldiğinde kavminin putperestliğe döndüğünü gördü ve kardeşi Harun'a (buna mani olmadığı) için çok kızdı. O da mazeretini sundu, bu azgınlara mani olamadığını, kendisini öldürmek istediklerini beyan etti. Sonra bu işin başının; put yapan Samiri isimli bir kişi olduğu anlaşıldı. (Bk. A'raf, 7/148-152; Tâhã, 20/85-96). 3. HZ.MUSA VE BELAM İbn Kesir gibi alimlerin senediyle sahabeden naklettiklerine göre; o dönemde Bel'am b. Baura isimli bir din adamı/bilgin vardı ve eski şeriatları iyi bilirdi. Ancak Hz. Musa peygamber olarak gelince, muhtemelen toplumdaki saygınlığının ve liderliğinin elinden gideceğini düşünerek Peygamber'e cephe aldı. Şeytan onu peşine taktı ve götürdü. Sonunda peygamber düşmanlarından birisi oldu. (Bk. A'raf, 7/175-176).
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.