Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Rumların Galibiyetini Haber Veren Kur'an Mucizesi
Romalılar'ın bu mağlubiyyeti haberi, Mekke'ye vasıl olduğu zaman müşrikler, ferahlamış ve müslümanlara karşı şematet yapmışlardı: «Siz ve Nesârâ ehl-i kitabsınız. Biz ve Faris ümmîyiz. Bizim ihvanımız, sizin ıhvanınızı tepelediler. Biz de, sizi tepeleriz.» demişlerdi. Bunun üzerine bir mu'cize-i Muhammediyye olmak üzere bu âyet nâzil olup buyuruldu ki: Gerçi Rûm mağlûb oldu في أدنى الأرض Arzın en yakınında. Mekke arzının, yâni Arabistan'ın en yakınında. Şam'da yahud Rûm payitahtının pek yakınında, yâni Anadolu'da, İstanbul civarında demek olabilir ki, ikisi de doğrudur. O sırada Rûm İmparatorluğu öyle perişan olmuştu ki, dahilî isyanlarla devlet inhilâle uğramış, ordusu dağılmış, hazinesi boşalmış, İmparator Hirakl İstanbul'u terk ederek Kartaca'ya kaçmağı bile kurmuştu. İranlıların galib kumandanları zaferin verdiği sermestî ile şu sulhu teklif etmişler: İmparator, İranîler tarafından istenecek her şeyi verecektir. Ezcümle bin yük altın, bin yük gümüş, bin yük ipek, bin at, bin kadın teslim edecektir. Rum İmparatorluğu bütün bu zilletâver şeraiti kabul etmiş, bu esaslar üzerinde sulhu imzalayacak murahhaslar göndermişlerdi. Bu murahhaslar, İranlılar'ın nezdine vardıkları zaman Husrev şu sözleri de söylemiş: «Bu, kâfi değildir. Bizzat İmparator Hirakl karşıma zincirler içinde gelerek Maslûb ilâhına bedel ateş ve güneşe tapmalıdır.» İşte o mağlûbiyyet, böyle bir mağlûbiyyet idi. Böyle bir izmihlâl içinde Romalılar'ın bir kaç sene zarfında canlanıp yeniden galib geleceklerine kat'iyyetle hükmetmek şöyle dursun, ihtimal vermek bile âdeten akılların havsalasına sığacak bir şey değil idi. Fakat böyle bir hengâmda Allah Teâlâ, Resûlü'ne gaibden şu haberi bildiriyordu: وَهُمْ مِنْ بَعْدِ غَلَبِهِمْ Mamafih onlar, bu mağlûbiyyetlerinin arkasından سيغلِبُونَ‎ kat'iyyen galebe edecekler. Hem uzak değil, في بضع سنين bidi sinîn içinde, yâni bir kaç sene zarfında ki, bidı' üçten dokuza kadardır. Nitekim bu âyet nâzil olunca Hazret-i Ebu Bekir radıyallahü anh, o sevinen müşriklere şöyle demişti: >>Allah, sizin gözlerinizi aydınlatmayacak, Peygamberimiz haber verdi. والله‎ Rumlar, bıd'ı sinîn içinde Farisler'e mutlak galebe edecekler.» Buna karşı Übeyy ibn Halef: «Yalan söylüyorsun. Haydi aramızda bir müddet ta'yin et, seninle bahse girelim.>> dedi ve tarafeynden on deve üzerine bahse girişip üç sene müddet ta'yin ettiler. Ebû Bekir, keyfiyyeti Resûlullah'a haber verdi. Resûlullah sallallahü aleyhi vesellem: «Bıd'ı, üçten dokuza kadardır. Hatarı artır, müddeti uzat» buyurdu. Bunun üzerine Ebû Bekir çıktı. Übeyy'e rast gelince O: <<Galiba peşiman oldun.» dedi. «Hayır, dedi, gel seninle bahsi artıralım, müddeti de uzatalım. Haydi dokuz seneye kadar yüz deve yap.» O da: «Haydi yaptım dedi. Tirmizî'nin Sahîh'inde rivâyet ettiği üzere Bedr günü Rümlar, Fürslara galip geldiler. Ebû Bekir de, sonra onu Übeyy'in veresesinden aldı. Peygamber'e götürdü. Aleyhissalâtü vesselâm da, O'na: («Bunu, tasadduk et» Tirmizi:Tefsiru sureti-30/2-4)buyurdu. ‎‫لله الأَمْرُ مِنْ قَبْلُ وَمِنْ بَعْدُ Önünden de, sonundan da emir Allah'ın. Yâni‬‎ Rúmlar galib gelecekler diye ondan sonra dünyada emrü irade, hüküm ve kumanda Rumlar'ın olacak zannedilmesin. Onlar, galebe etmezden evvel emir, ne onların, ne İranîler'in olmayıp Allah'ın olduğu gibi onların galebesinden sonra yine Allah'ındır. O, önce onları mağlûb ettiği gibi sonra da eder. ويومنذ Hem de o gün, yâni Rûmlar'ın Fürs'a galib geleceği gün يفرح الْمُؤْمِنُون müminler ferahlanacak بنصر الله Allah'ın nusretiyle. Yâni ötede Rumlar İranîler'e galib gelirken aynı zamanda beriden müslümanlar da, Allah'ın nusretiyle müşriklere karşı muzaffer olacaklar ve yalnız Rumlar'ın galebesiyle değil, Allah'ın bilhassa kendilerini muzaffer kılan nusretiyle sevinecekler. Mü'minlere bu suretle va'd olunan bu nusrat, bu ferah, Bedr muzafferiyyetidir. Nitekim Tefsir-i Taberi'de وَهُوَ نُصْرَةٌ‎ ‎‫المُؤْمِنِينَ عَلَى الْمُشْرِكِينَ بِبَدْرٍ )"O) Bedir'de mü'minlerin, müşriklere galip gelmesidir."‬‎ Et-Taberi; Camiu'l-Beyan Fi Tefsiru'l-Kur'ân'21-12) demiştir. Fil'vaki' Tirmizî'nin rivâyeti vechiyle Rümlar'ın, Fürslar'a galebesi, Bedr günü olmuştur.
Sayfa 255 - 6.cild 30/1-4 tefsiriKitabı okuyor
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.