Demek ki neymiş masaüstü bir Pc'de inceleme yazarken, inceleme tablosunun dışındaki bir yere mouse imlecini tıklatmamak gerekiyormuş. Çünkü Anasayfaya geçip inceleme silinmiş oluyor. Aslında yanlışlıkla bir yere imleç tıklama yaparsa, inceleme tablosu çeyrek mumluk led ışığı gibi uyarı şeklinde yanıp yanıp sönmesi lazım, engellemek adına. Neyse incelememi yeniden yazıyorum tabii mouse'u 40 cm yanımdan uzaklaştırarak.:) Myron Bolitar serisinin onuncu kitabını okurken içimden bir ses ''artık...'' derken yazarımız bu sesi duymuş olacak ki tüm okuyucular adına başarılı bir çalışma yapmış. Spoiler vermemek adına okuduktan sonra eminim diğer okuyucularda böyle düşünecektir. Harlan Coben'e anlayışı ve sezgisi için teşekkür ediyorum. Kitabın konusu ise her zamanki gibi ya ünlü bir tenisçi ya da eski bir basketbolcu oluyor.:) Ve yine her zamanki gibi bu ünlü tenisci veya basketbolcunun ya kendileri ya da yakınlarının başına bir şey geliyor: Kaçırılma, cinayet vs. Bu seferki olay ise Myron'un menajerliğini de yaptığı ünlü Tenisci Suzze T'nin şahsı adına bir lekeleme olarak aldığı bir yorumdan kaynaklanıyor. Suzze bu yorum yüzünden kocası Lex'in kaybolduğuna inanıyor ve bulunması için arkadaşı Myron'dan yardım istiyor. Ayrıca 16 yıl önce Myron ve kardeşi üzerine yaşanmış olaylar bu kaçırılma mevzusu ile çakışır. Myron bu olayın üstüne vardıkça hem ailevi hemde bireysel bir travma yaşar. Bu eserde duygusal hava biraz fazladır. Ama esprili Myron ve filozof Win bu havayı dengede tutar. Kitabın sonunda ise bir annenin çocuğu için sarfettiği çaba beni gerçekten çok etkiledi. Diyorum ki; ben ve erkekler bir anneyi asla anlamayacaklardır. Bir anneyi yine ancak bir anne anlayabilir.

Yüksek GerilimHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020892 okunma

··

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İsmail