Gönderi

Biçimsel olarak Müslüman oldukları halde zalimlerle işbirliği veya gönül /zihniyet birliği içerisinde olan, ya da hazlarının zebunu (zayıflığı içinde) ve çıkarlarının kulu olanlara, yani birer Müslim oldukları halde mümin olamayanlara karşı o(nlar) (Gandi, Tolstoy, Mandela, Martin Luther King), bir tevazu ve erdem içerisinde sürdürdüler mücadelelerini. Farklı kültürel havzalarda yaşasalar da, Hakikate ulaşmanın farklı yollarında, ortak bir doğruluğa doğru sürdürdüler mücahedelerini (çabalarını). Maddi olanla yetinmediler, güce tapınmadılar, zorbalığa boyun eğmediler, batı dünyasının albenili ve şaşaalı görüntüleri karşısında alıklaşmadılar. Buna karşı onlar, Allah'ın yüceliğini ve bir insan olmanın o deruni anlamını kavrayarak, sessizce ve içten bir duyuşla ve feragatle, karşısında durdukları o gösterişli dünyalara karşı kendi mütevazı hayat çizgilerini koydular ortaya. Biçimsel olana aldanmadılar, içlerindeki o ilahi seslenişe kulaklarını tıkamadılar, kolay olanı yeğlemediler, zorluklar karşısında yılgınlığa kapılmadılar, bahanelere ve mazeretlere sığınmadılar, kendi nefislerinde yaşamadıkları bir şeyi başkalarına tavsiye etmediler; ve hatta peygamber gibi onlar da, zorlukların altına öncelikle kendi nefislerini ve kalplerini soktular, önce kendi nefislerini hesaba çektiler ve yargıladılar...
Sayfa 67 - Çıra Genç Yayınları, 1. Baskı, Mayıs 2019
·
71 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.