Yedi eski arkadaşın akşam yemeğinde bir araya gelerek yemek boyunca bir oyun oynamaya karar verdikleri, herkesin telefonlarını masaya koyarak, telefona gelen her mesaj ve bildirimi yüksek sesle okudukları, zaman ilerledikçe yeni sırların ortaya çıktığı, ilişki dengelerinin altüst olduğu, hiçbir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığı 2016 İtalyan yapımı Perfetti Sconosciuti'nin (yeniden çevrimi Cebimdeki Yabancı) filmi ilk aklıma gelendi romanı okurken. Sonra Neşet Ertaş'in "sessizliğini duymayan birine sevdanı verme göynün incinir, uykuların ziyan olur." deyişi geldi. Ne Emin Hülya'nın sessizliğini duydu, ne Ethem Nurten'in, ne de Kazım Mürüvvet'in Devamında "tencerede çeşnili yalnızlık" yemek tarifini hatırladım, şöyleydi; insan ruhu tercihen kabuğu soyulduktan sonra küp küp doğranır. Sulu sevenler rendeleyebilirler. Kabuğunu soymazsanız da olur ama o zaman acır. Kısık ateşte karamelize olana dek kavrulur. Acı iyice yogunlastiktan sonra ocağın altı kapatılır ve ıstırabıni iyice çekene kadar bekletilir. Soğuduktan sonra yalnızlaşan şehre servis edilir. İçinde bolca yalan ve sır olduğu için kolay kolay bozulmaz, afiyetle yenmez. Nilüfer'in eşsiz sesiyle söylediği "minik minik kolları düşmüş iki yanına, dalmış pembe düşlere dünyalardan habersiz, sevdiğin ve sevildiğin bir hayatı sür bebeğim" şarkısı Emin, Ethem Ekrem'in eee'siydi sanki. Annesine yaslanmaya çalışanlar, babasına tutunamayanlar, evladını sakatlayanlar, hiçbir yere sığamayanlar, yersiz yurtsuz yaşayanlar, savrulanlar, çarpişanlar, uzaklaşanlar. Tam anlamadiklari için tamamlanmayanlar. Bir sözümde sana Kazım baba; sen çöle dönmüşsen ailen yeşil kalır sanma. Edebiyat gücünü nereden alır? "yaşanmiş olanı yasanmamis gibi, yaşanmamış olani yaşanmış gibi" anlatabilmesinden. Şermin Yaşar karakter derinliği, dokusu ve dili ustaca kullanmasıyla okuyucuya bu gücü hissettiriyor. Aile ilişkileri, gelenek ve modernite çatışması, cinsiyet rolleri ve toplumsal baskı gibi önemli konuları ele alıyor. Karakterlerin içsel çatışmaları ve dönüşümleri üzerinden okuyucuya derin bir düşünce ve empati deneyimi sunuyor. Karakterler ile duygusal bağlar kurma fırsatı sunuyor. Hiç mi demedin bu yazdıklarımı insan okuyacak? Hiç aklına gelmedi mi kaç yürek paramparça olacak, bogazı dugumlenecek? Düşünseydi bunlari yazmazdı, yazamazdı. Kimseler uyumasin artık bu roman uykuyu öldürdü!

Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,179 okunma

·

83 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

yesils