Gönderi

Sahte pasaporttan başlayıp kırmızı pasaportlarla devam eden bu maceranın en acıklı ve gülünç yanı nedir biliyor musunuz? Bunların hepsi aynı insana verildi. Ben o zaman da bendim, şimdi de benim. Birleşmiş Milletler'in her yerde denetlenen, insanı kuşkulu duruma sokan soluk mavi pasaportunu alan da aynı kişi, en üst düzey pasaportunu alan da. O zaman, aynı kişiye niçin farklı farklı statüler, farklı muameleler uygulanıyor? O zaman niçin sahte pasaport bulmak zorunda kalıyordum da sonradan bu devlet bana kırmızı pasaport veriyor? 73 yılında niçin BM'nin en alt düzey pasaportuyla ahret suallerinden geçiriliyorum da sonradan Batı havaalanlarında kuyrukta beklemeden özel bölümlerden alıyorlar beni? İşte insanoğlunun kurduğu bürokratik düzenin saçmalığı, anlamsızlığı, insan yapısına aykırılığı burada. Matbaada basılmış kâğıtlar insanoğlunun ruhundan, yüreğinden, bilgisinden, dürüstlüğünden çok daha önemli. Elinizdeki kâğıdın rengine göre ya sizi hırpalıyorlar ya da önünüzde yerlere kadar eğiliyorlar, bavulunuzu bile arayamıyorlar.
Sayfa 202 - Doğan KitapKitabı okudu
·
316 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.