Gönderi

Bu pasajda sinek metaforu pişmanlık ve suçlama için
ORESTES.— Elektra, şu kapının ardında, dünya var. Dünya ve sabah. Dışarıda, yollar üzerine gün doğuyor. Az sonra çıkacağız, güneşli yollarda gideceğiz, gecenin bu kızları da güçlerini yitirecekler: gün ışınları kılıçlar gibi delecek onları. ELEKTRA - Güneş... BİRİNCİ ERINNYE.— Güneşi bir daha hiçbir zaman göremeyeceksin, Elektra. Bir çekirge bulutu gibi yığılacağız güneşle senin arana, her yerde karanlığı başında taşıyacaksın. ELEKTRA.— Bırakın beni. Kesin artık bu işkenceyi. ORESTES.— Güçlerini senin zayıflığından alıy- rlar. Bak: bana bir şey söylemeyi göze alamıyorlar. Dinle beni: adsız bir dehşet kondu senin üzerine, bizi, ayırıyor. Oysa benim yaşadıklarım dışında hiçbir şey yaşamadın. Annemin iniltilerini, her an kulaklarımda duymuyor muyum sanıyorsun? Gözlerim o tebeşir gibi uçsuz bucaksız gözlerini —dalgalı okyanusları andıran gözlerini— her an görmeyecek mi sanıyorsun? Seni yiyip bitiren bunalım, benim de içimi kemirmeyecek mi? Ama ne çıkar: özgürüm ben. Bunalımın, anıların ötesindeyim. Özgürüm. Kendi kendimle uyum durumundayım. Kendinden nefret etmemelisin, Elektra. Ver elini bana: seni bırakmayacağım.
Sayfa 68
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.